53.Uluslararası Antalya Film Festivali'nde, Yeşim Ustaoğlu'nun Terec/c/üf filmiyle, Kadir Has Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi Tiyatro Bölümü öğrencilerinden Ecem Uzun, En İyi Kadın Oyuncu dalında iki Altın Portakal ödülü birden kazandı.
Hem ulusal hem de uluslararası alanda En İyi Kadın Oyuncu seçildiniz ve iki Altın Portakal ödülü birden aldınız. Böyle bir ödül bekliyor muydunuz?
Hayır beklemiyordum. Ödülden bir gün önce Yaratıcı Ödüller verilmeye başlandı. Bu kapsamda bir Genç Kuşak Ödülü vardı. Bizimkilere dedim ki; "Ben gidiyorum, haberiniz olsun." Genelde Genç Kuşak ve Umut Vadeden Oyuncu Ödülleri'ni ben alıyorum; fakat bu sefer ödül gelmedi. Ertesi gün, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü aldığımı öğrendim. Bir ödül beklentilerim içinde olabilirdi; fakat ikincisini gerçekten beklemiyordum, çok şaşırdım.
Altın Portakal ödülünü almış, henüz 24 yaşında başarılı bir oyuncu olarak size yön veren en temel duygu nedir?
Oyunculuğu, işimi çok seviyorum. Bunun için de çok emek harcıyorum, çok çalışıyorum. Başarının arkasında da bu sevgi ve çalışmanın olduğunu düşünüyorum.
Kadir Has Üniversitesi'nde tiyatro eğitimi almış olmak oyunculuk kariyerinizi nasıl etkiledi?
Bu ödülde, Kadir Has Üniversitesi'nin elbette payı var. Kadir Has Üniversitesi'ndeki eğitim ortamı bana her zaman alan açtı. Örneğin, çalışmak istediğimde, ders saatlerim dışında çalışma alanı bulmakta zorlanmadım. Bölümdeki öğretim elemanlarına istediğim zaman ulaşabildim, soru sorabildim, onlarla çalışmalar yapabildim. Özgür bir ortam vardı orda. Bu imkânları sağlayan bölüm hocalarıma ayrıca teşekkür ediyorum, hep destek oldular, hep yanımda oldular. Film çekmek için neredeyse 2 ay yoktum, bu konuda da desteklerini esirgemediler. Bu süreçte sürekli irtibat halindeydik. Aldığım eğitimin elbette başarılı bir oyuncu olmakta payı büyük.
Ödüle giden yolda çok çalıştınız ve bu yolda bıkıp ayrılmak istediğiniz oldu mu?
Hayır asla, hiç olmadı. Bir an bile bıkıp bırakmayı düşünmedim.
Bugüne kadar gerek dizi gerekse film olmak üzere birçok projede yer aldınız. Bu ikisi arasındaki farkları düşündüğünüzde sizi en çok olgunlaştıran hangisi oldu?
Ben sinema sürecinde daha iyi çalışabiliyorum, çünkü her şey daha sakin ilerleyebiliyor. O yüzden sinema tarafı, benim için daha kıymetli.
Kariyerinizde basamak olarak kabul edebileceğiniz bir dönüm noktası var mı?
Var. 2014 yılında Serdar Biliş'in yönettiği Savaş oyunu benim için gerçekten dönüm noktasıydı. İki filmimin yönetmeni de beni oradan görüp benimle çalışmak istediklerini söylediler. Sinema alanına böylece giriş yapmış oldum.
Tereddüt yalnızca Türkiye'de değil uluslararası birçok festivalde de gösterildi. Filme dair ne gibi tepkiler aldınız?
Yurtdışında insanlar daha çok "Türkiye'de bu nasıl karşılanacak?" gibi bir tavırla yaklaştılar. Türkiye'de ilk defa Antalya'da izlendi film ve çok güzel geri dönüşler aldık. Birçok insan çok etkilendiğini ve bir hafta boyunca konuşmak bile istemediklerini söylediler. "Tokat" etkisi yaptığını belirtenler oldu. Ben de filmi ilk defa Antalya'da seyirciyle izledim; Toronto'dakine yetişememiştim. Bildiğim halde ben bile etkilendim. Yönetmen Yeşim Ustaoğlu kompozisyonu o kadar güzel tasarlamış ki bambaşka bir ürün ortaya çıkmış. Ben filmi gerçekten beğendim; belli ki izleyenler de sevdiler.
Tereddüt filminin senaryosunu ilk okuduğunuzda, filmdeki Elmas karakterine dair kafanızda neler belirdi? Elmas, sizin için nasıl bir roldü?
Senaryoyu ilk okuduğumda gerçekten çok korktum Elmas'tan, çünkü çok zor görünüyordu. Elmas benim için kerpeten kelimesiyle özdeşleşti. Yeşim'le çalışırken de bu kelime üzerinden gittik sürekli. Elmas güçlü değilmiş gibi görünüyor fakat aslında güçlü bir karakter. Senaryoyu okuduğumda iştahtandım, bu rolü oynamak istedim. Zaten Yeşim'le çalışmayı da istiyordum. İşin özü korktum ama keyifli, doyurucu süreçler geçirdik Yeşim'le birlikte, çok çalıştık. O bana iyi geldi. Bazen çalışırken Yeşim bizi kendi halimize bıraktı. Bu süreçte demlendik, kendimize geldik, kendimizle kaldık. Çalışırken yeni noktalar keşfettik, "Yeşim bak bu da var" diye diye proje ilerleyip bitti.
Bundan sonraki kariyerinizde oyunculuğa dair hedefleriniz neler?
Şu an için spesifik bir şey söyleyemem. Benim için önemli olan birbirimizi sömüreceğimiz, doğru insanlarla çalışmak. Burada kullandığım sömürmek kötü anlamda değil. Karşılıklı katkı sağlayabilmek. Şimdilik güzel şeyler oluyor, devamını yaşayıp hep birlikte göreceğiz. Temennim daha da iyi işlere imza atabilmek.
Ecem Uzun Kimdir?
17 Haziran 1992'de İstanbul'da dünyaya gelen Ecem Uzun, aslen Rizeli. Eğitim hayatına, Sarıyer İlköğretim Okulu'nda başladı ve Hüseyin Kalkavan Lisesi'nde ortaöğrenimine devam etti. Ardından, lisans eğitimi için, Kadir Has Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Tiyatro Bölümü'ne girdi ve buradan mezun oldu. Tiyatroya dair ilk eğitimini 8 yaşında Sarıyer Belediye Tiyatrosu'nda almıştı. Uzun, ilk defa 2003'te Ülker reklamlarında oynayarak oyunculuğa başladı. Sonrasında birçok dizi ve tiyatro oyununda rol aldı. Ayrıca Buz Devri'nde Peaches'm (Şeftali) dublajını yaptı. 2014 yılında, Savaş isimli tiyatro oyunuyla, Afife Jale ve Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri'nde, Umut Veren Oyuncu ve Yılın En Başarılı Kuşak Sanatçısı ödüllerini, aynı yılda, Direklerarası Seyirci Ödülleri'nde Umut Veren Oyuncu ödülünü kazandı. 2016'da Koca Dünya adlı sinema filmiyle, 23. Adana Altın Koza Film Festivali'nde Umut Veren Genç Kadın Oyuncu ödülünü aldı. Yine 2016 yılında, 53.'sü düzenlenen Uluslararası Antalya Film Festivali'nde ulusal ve uluslararası kategorilerde En İyi Kadın Oyuncu bölümünde, 2 Altın Portakal Ödülü almaya hak kazandı.
Tereddüt (Clair Obscur)
Tereddüt; senaryo yazarlığını, yönetmenliğini ve yapımcılığını Yeşim Ustaoğlu'nun üstlendiği, 2016 yapımı uzun metraj dram filmi. Yurtdışında Clair Obscur adıyla gösterilen filmde; bir psikiyatristin, taşrada, görev yaptığı süreçte başından geçe olaylar konu ediliyor. İlk olarak, Kanada'da Toronto Film Festivali'nde gösterilen film; Türkiye'de 53. Uluslararası Antalya Film Festivali, Uzun Metraj Film kategorisinde, Film Yöneticileri Derneği En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yönetmen ve En İyi Film ödüllerini aldı.
Filmin Gösterildiği Festivaller
Kanada: 11 Eylül 2016 Toronto Film Festivali
Güney Kore: 9 Ekim 2016 21. Uluslararası Busan Film Festivali
Polonya: 12 Ekim 2016 32. Uluslararası Varşova Film Festivali
Türkiye: 19 Ekim 2016 53. Uluslararası Antalya Film Festivali