Çağdaş Türk Sanatçılarının Edisyonları

Çağdaş Türk Sanatçılarının Edisyonları

Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde yer alan Galeri KHAS, 14. İstanbul Bienali kapsamında küratörlüğünü Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman’ın yaptığı “Hayır, Sandığınız Gibi Değil” adlı sergiye ev sahipliği yaptı. Çağdaş Türk sanatçılarının edisyon eserlerinden oluşan sergide; edisyonları, Contemporary İstanbul gerçekleştirdi. Sergide, Ahmet Duru, Ahmet Polat, Ardan Özmenoğlu, Buğra Erol, Erdoğan Zümrütoğlu, Fırat Engin, Gözde Türkkan, Hale Tenger, Mustafa Horasan, Seçkin Pirim, Selçuk Ceylan, Sıtkı Kösemen ve Orhan Cem Çetin’in eserleri yer aldı. Sergi, Türkiye’deki çağdaş sanata yeni bir bakış açısı getirerek, belirli bir kalıba sığmayan sanatı gözler önüne serdi. Eserler, bir sınırlama olmadan özgürce ve tüm çağdaşlığıyla sanatı ele alıdılar. Çağdaş sanatın gerçeklikle ilgili olan sorununu tek tek yansıtan sergide, gerçeğin yeniden üretimi yorumlandı.

Düşler ve Gerçek Bir Arada

Küratör Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman sergiyi şu sözlerle değerlendirdi:

“Hayır, Sandığınız Gibi Değil” Türkiye’deki çağdaş sanata yeni bakış açısı getiriyor. Çağdaş sanatın gerçekle sorunlu bir ilişkisi var. Gerçeğin yeniden üretimi gibi durabiliyor çağdaş sanat.

Bizi yeniden düşlerin dünyasına taşıyor. Düşler ve gerçek bir arada! Çok özgür, renkli, hayal gücünün sınırlarında gezinen yapıtlar bunlar. Bu nitelikleri onların bambaşka ve çok ciddi ‘konular/sorunlar’ ele almasına engel değil. Bu sergi başka bir nedenden ötürü de Türkiye’de ilklerden sayılabilecek bir girişim; sadece edisyonlardan (baskılardan) oluşuyor.”

Açılışa Kadir Has Vakfı Başkanı ve Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Can Has’ın eşi Ahu Has ev sahipliği yaptı. Sergiye katılanlar arasında Kadir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Sıtkı Kösemen, Contemporary İstanbul Başkanı Ali Güreli de vardı.

The Guest/Misafir

“Hayır, Sandığınız Gibi Değil” sergisi dünyanın imgesiyle oynayan eserlerden oluşuyor. Ne kadar gerçekçi olursanız olun, sanat bizim sandığımızın aksine yaşanmamış ama yaşanacak, olmamış ama olacak dünyanın bir vurgusu. Sanatçı Orhan Cem Çetin’e sergide yer alan eseri “The Guest/Misafir”i bu bağlamda nas>l değerlendirir, diye sorduk.

“Misafir” adını verdiğim iş, süregiden bir çalışmanın parçası. Bu seri, bir görsel sözlük Serideki her fotoğraf tek bir sözcük ya da bir kavrama karşılık geliyor. Örneğin “Mücevher”ya da “İyi haber” gibi.

Tıpkı sınırlı sayıda harf veya sözcük ile, daha önce hiç kurulmamış cümleler kurabiliyorsak, tüm edebiyat bu ihtimal üzerine inşa ediliyorsa, benim her sözcüğü bir fotoğraftan oluşan sözlüğüm de günün birinde bu imgeleri farklı kurgularla sıralayarak şiirler oluşturma ihtimali ile ortaya çıktı.

Fotoğrafta, bir sabah evimin balkonunda bulduğum serçe tüyünden ayrıntı görülüyor. Bir misafir gelmiş, bana küçük bir armağan bırakıp gitmişti. Her fotoğrafın böyle küçük bir öyküsü var. Bu anlamda, her birinin aynı zamanda kendi başına da kısacık birer haiku (eğlenceli, kısa mısra) olduğu söylenebilir.

Esasen sergiler de yapıtlar ile kurulmuş cümlelerdir.

Kainatta hiçbir şeyin kendinden menkul bir anlamı, bir değeri yoktur. Bu değeri ona biz atfederiz. Ve bu atıflar da zamanla değişebilir. Sanat, anlam ve değer atfetme işinin en şiirsel ve en büyük formudur. Sanat sayesinde, sanatın hedefe koyduğu her şeyin, esasen hayatın anlamı büyür, katlanır, parlar.

Benim de kendi işlerimde yapmaya çalıştığım, ve bu niyetle izlediğim yol işte budur.”