“Sürdürülebilir bir dünya için eğitim alan başarılı öğrenci neden elindeki çöpü yere atarken bir dakika bile düşünmedi?”
“Sürdürülebilir bir dünyaya ulaşmak için yerine getirmemiz gereken sorumluluklarımızın yanı sıra, hızla yok olan doğal çevremiz bizi nasıl etkiliyor? Doğa ile duygusal bağımız nedir?”
2. İstanbul Tasarım Bienali, “Gelecek artık eskisi gibi değil!” başlığı altında bizlere şu anda gelecek nedir sorusunu sorarken, gündemimizde yer almakta olan birçok konuyu da yeniden düşünmeye yönlendirdi. Yeşil bir dünyanın kendini gri bir dünyaya bırakmakta olduğu bu günlerde, bizi bekleyen geleceği düşünürken sürdürülebilirlik kavramını yeniden incelemek ise kaçınılmazdı. Bienal akademi programı kapsamında yürüttüğüm “İçselleştirme: Doğanın Renkleri Üzerinden” atölye çalışması da tam bu noktada ortaya çıktı. Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleşen çalışma, farklı üniversitelerden ve disiplinlerden gelen tasarım öğrencilerinin ve genç tasarımcıların katılımıyla gerçekleşti. Katılımcılar beş gün boyunca konuyu interaktif bir şekilde yeniden yorumladılar. Atölye çalışmasının yürütücülüğü ve tasarımı tarafımdan yapıldı.
“Sürdürülebilir bir dünyaya ulaşmak için yerine getirmemiz gereken sorumluluklarımızın yanı sıra, hızla yok olan doğal çevremiz bizi nasıl etkiliyor? Doğa ile duygusal bağımız nedir?” sorularını sorarak, sürdürülebilirlik konusuna farklı bir perspektiften yaklaşan atölye çalışması, katılımcıları doğa ile aralarındaki duygusal ilişkiyi keşfetmeye çağırdı. Tasarım metotlarını kullanarak geleceği hayal etmeyi ve yeni nesilleri sürdürülebilir bir çevre için motive edecek yeni psikolojik öngörüler kazandırmayı hedeflerken, tasarımcıları sürdürülebilirlik üzerine bir duygu senaryosu tasarlamaya davet etti.
“Sürdürülebilir bir dünya için eğitim alan başarılı öğrenci neden elindeki çöpü yere atarken bir dakika bile düşünmedi?” sorusundan yola çıktım. Geleceğimizi yeşil bir dünyada hayal ediyorsak, sürdürülebilirlik temasıyla bütünleşmemiz gerekiyor. Bu noktaya da ancak konuyu içselleştirerek ulaşabiliriz. Duygular bu noktada çok güçlü doğanın tüm renkleri; yeşili, mavisi, sarısı kahverengisi hepsinin psikolojimiz üzerinde olumlu etkileri var. Her bir rengin bizde çağrıştırdığı duygular farklı. Sürdürülebilirliği içselleştirebilmek adına doğanın renklerini incelemek iyi bir başlangıç noktasıydı. Grup çalışması şeklinde ilerleyen atölyede, her bir grup senaryosu için bir renk ve bu rengin kendilerine ifade ettiği duyguyu hayal etti. Beyin fırtınaları sonuncunda sevgi, korku ve heyecan duygularına yoğunlaşıldı. 3 farklı proje tasarlayan katılımcılar, sürecin ve içselleştirmenin geleceği şimdiden hayal edebilmek adına ne kadar önemli olduğunu fark ettiler.
Sonuç yerine süreç odaklı olan çalışmanın işleri, 1 Kasım-14 Aralık tarihleri arasında Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde Bienal Akademi Programı kapsamında sergilendi.