İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından ilk kez 2002 yılında Emek Sineması’nda gerçekleştirilen film gösterimleriyle başlayan Film Ekimi bu yıl 15. yaşını zengin bir film seçkisiyle kutluyor.
2002 yılından itibaren; Elia Suleiman, Pedro Almodovar, Gus Van Sant, Hany Abu Assad, Kim Ki-duk, Jane Campion gibi dünya sinemasının önemli yönetmenlerinin merakla beklenen filmlerini ve daha da önemlisi sinemaseverler olarak vizyonda izleme şansı bulamadığımız onlarca yapımı büyük ekranda izleme fırsatı veren festival, bu yıl da heyecanla beklenen 51 filmi izleyiciler ile buluşturdu. Programı ağırlıklı olarak Cannes Film Festivali’nde öne çıkan ve festivalden ödülle dönen, aynı zamanda Oscar’a aday gösterilen filmlerin oluşturduğu Film Ekimi, 7-16 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. Önümüzdeki günlerde Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir’de gösterimlere devam edilecek.
Yazarın Seçkisi / Tavsiyesi
American Honey
İstanbul Film Festivalinde gösterimi gerçekleştirilen Fish Tank/ Akvaryum (2009) ve FIPRESCI ödüllü Wuthering Heights (Uğultulu Tepeler) (2011) ile büyük beğeni toplayan yönetmen Andrea Arnold’un son filmi American Honey Cannes Film Festivali’nin en çok konuşulan filmleri arasındaydı ve Jüri Özel Ödülü’nü almaya hak kazandı. American Honey 18 yaşındaki Star’m dergi aboneliği satan bir grup ile çıktığı yolculuğu konu ediyor. Film enerjisi, müzikleri ve sinematografisi ile izleyenleri kendine hayran bırakıyor.
Elle/O
Temel İçgüdü, Show Giriş, Robocop filmlerinin yönetmeni Paul Verhoeven’in son filmi Elle Isabelle Huppert tarafından canlandırılan Michele’in tecavüze uğradıktan sonra yaşadıklarını konu ediyor. Michele maruz kaldığı bu travmatik olay sonrasında kendisine tecavüz eden kişiyi kendi yöntemleri ile bulmaya ve intikam almaya karar veriyor. Film, özellikle Isabelle Huppert’in performansı ekseninde çok tartışıldı. Hatta Huppert’in kariyerinin en iyi performansını bu filmde ortaya koyduğu hemen hemen her eleştirmenin ortak fikri. Filmin fragmanını izlemek bile Elle’in çarpıcı yapısı ve Huppert’in şahane oyunculuğunu fark etmenizi sağhyor.
The Salesman / Satıcı
2011 yıkndari Sepemtion (Bir Ayrılık) ile hem Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı hem de En iyi Yabancı Film dalında Oscar ödülü kazanan Iranlı yönetmen Asghar Farhadi’nin son filmi The Salesman bu seneki Cannes Film Festivali’nde En îyi Senaryo ve En îyi Erkek Oyuncu ödüllerinin sahibi oldu. Arthur Miller’in Satıcının Ölümü oyununu sahneye koyan tiyatrocu çift Rana ve Emad’ın hikâyesini konu edinen film, yıkılan evleri yüzünden yeni bir eve taşman çiftin hayatlarının Rana’nın yeni evde uğradığı saldın ile nasıl altüst olduğuna ve Rana’nm peşine düştüğü intikama odaklanıyor. Satıcı İran’ın 2016 Oscar adayı.
I, Daniel Blake / Ben, Daniel Blake
Bread and Roses (Ekmek ve Güller) (2000), Land and Freedom (Ülke ve Özgürlük) (1995), Suıeet Sixteen (Afili Delikanlı) (2002), My Name is Joe (Benim Adımjoe) (1999), The Wind that Shakes the Barley (Barley’i Sarsan Rüzgar) (2006) gibi önemli filmlerin usta yönetmeni Ken Loach’un son filmi I, Daniel Blake (Ben, Daniel Blake), 2016 Cannes Film Festivali Altın Palmiye ödülünün sahibi. Geçtiğimiz yıllarda Altın Palmiye ödülünü The Wind that Shakes the Barley ile kazanan Ingiliz yönetmenin son filmi, sağlık problemleri nedeniyle çalışamayan emekli marangoz Daniel Blake’in devlet yardımı almak için verdiği mücadeleye odaklanıyor.
Ah- Ga- Ssi/Hizmetçi
İhtiyar Delikanlı / Old Boy (2003), lama Cyborg / Ben Bir Cyborgum (2006) filmleriyle sinemaseverleri kendine hayran bırakan Güney Koreli yönetmen Park Chan-Wook’un filmi Hizmetçi 1930’larda Japon işgali altındaki Kore’de geçiyor. Zengin bir Japon kadını (Hideko) ve onu dolandırıp zenginliğini ele geçirmeye çalışan Koreli hizmetçi (Sookie) arasındaki ilişkiyi konu edinen film, yönetmenin her filmini heyecanla bekleyen hayranlarını tatmin edecek gibi görünüyor.
Juste La Fin Du Monde/Alt Tarafı Dünyanın Sonu
2014 Film Ekim kapsamında gösterimi gerçekleştirilen bol ödüllü Mommy (Ana) (2014) ve I Killed My Mother (Annemi Öldürdüm) (2009) filmlerinin yönetmeni Xavier Dolan’ın filmi Alt Tarafı Dünyanın Sonu özellikle oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor. Kadrosunda Marion Cotillard, Gaspard Ulliel, Vincent Cassel, Lea Seydoux ve Nathalie Baye’in bulunduğu film, Fransız yazar Jean-Luc Lagarce’ın aynı adlı oyunundan uyarlama bir aile dramı. Film, yazar olan Louis’nin ölümcül bir hastalığa yakalandığım söylemek için uzun yıllar sonra eve geri dönmesini konu ediyor.
Alt Tarafı Dünyanın Sonu eleştirmenler tarafından yönetmenin en olgun filmi olarak görülüyor. Cannes Film Festivali’nde Grand Prix- Büyük Ödül ve Ekümenik Jüri Ödülü’nü kucaklayan film aym zamanda Kanada’nın 2016 Oscar adayı.
Ma Vie de Courgette /Kabakçığın Hayatı
Yönetmen Claude Barras’m ilk uzun metrajlı filmi olan Kabakçığın Hayatı dünya prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yaptı. 2016 Annecy’de En iyi Canlandırma ve izleyici Ödülleri’nin de sahibi olan stop-motion film, annesinin ölümünden sonra yetimhanede kalmak zorunda kalan bir çocuğun edindiği arkadaşlıkları ve büyümenin sancılarını konu ediniyor. Gösterildiği her yerde hakkında övgüler düzülen film İsviçre’nin 2016 Oscar adayı.
Bacalaureat / Mezuniyet
2007 Cannes Film Festivali Altın Palmiye ödüllü 4 Ay 3 Hafta, 2 Gün’ün yönetmeni Cristian Mungiu, kendisini bu yıl Cannes Film Festivali’nde En iyi Yönetmen ödülü sahibi yapan Mezuniyet ile Film Ekimi seçkisinde yerini alıyor. Rumen Yeni Dalgası’nm kurucu sinemacılarından biri olarak anılan Mungiu’nun filmi Mezuniyet Romanya’da doktorluk yapan Romeo ve kızı Eliza’nm yaşamlarına odaklanıyor. Elisa, öğrenimine Ingiltere’de devam etmek üzere burs kazanmıştır, ancak lise bitirme sınavlarına girmeden önce saldırıya uğrar. Romeo, kızının geleceğini tehlikeye atmamak adına farklı yollara, hilelere başvurur. Yılın en çok beklenen filmlerinden olan ve görenler tarafından takdirlere boğulan Mezuniyet, baba-kız ilişkisi üzerinden Romanya’nın dününün ve bugününün izlerini süren bir film olarak tarif ediliyor.
Sieranevada
Rumen Yeni Dalgası’mn temsilcilerinden olan ve The Death Of Mr. Lazarescu (Bay Lazjarescu’nım Ölümü) (2005) ve Aurora (2010) ile tanınan Cristi Puiu’nun son filmi Sieranevada babasının ölümünün ardından, onu anmak için düzenlenen bir aile toplantısına katılan Lary’nin hikayesine odaklanıyor. Planlandığı gibi gitmeyen anma yemeği, Lary’nin geçmişi hatırlamak ve yüzleşmek zorunda kaldığı komik bir aile dramına dönüşüyor. Sieravenada uluslararası eleştirmenler tarafından 2016’ın en iyi filmleri arasında sayılıyor ve “çok ciddi bir komedi” olarak tanımlanıyor. Film, Romanya’mn 2016 Oscar adayı.
Paterson
Bağımsız Amerikan sinemasının en dikkat çeken yönetmenlerinden, Only Lovers LeflAlive (2013), DeodMan (1995), Stranger than Paradise (1984) filmleriyle seyircilerin gönlünü fethetmişjim Jarmush’un filmi Paterson, Newjersey Paterson kasabasında otobüs şoförlüğü yapan ve şiirler yazan Paterson’un hayatına odaklanıyor. Adam Driver’in performansı ve Jim Jarmush’un eşsiz sinema diliyle adından söz ettiren film, Jarmush hayranlarını tatmin etmiş gibi görünüyor.
Toni Erdmann
Yönetmenliğini Maren Ade’nin gerçekleştirdiği, Cannes Film Festivali’nin en çok konuşulan filmlerinden olan FIPRESCI ödüllü Toni Erdmann, baba — kız ilişkisi üzerine bir komedi. Filmin başkarakteri Winfried, yoğun bir iş hayatı olan kızı Ines’le fazla görüşemez. Ancak köpeğini kaybettikten sonra Ines’i ziyaret etmeye karar verir. Ama bu ziyarete rağmen, hem Ines’in yoğun iş hayatı hem de Windried’in garip alışkanlıkları nedeniyle ilişkileri ilerleme kaydetmez. Birçok eleştirmen tarafından son yılların en heyecan verici ve en iyi filmlerinden biri ilan edilen Tora Erdmarm Almanya'nın 2016 Oscar adayı.