Küratörlüğünü Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haşan Bülent Kahramanın üstlendiği, Ressam Şeydi Murat Koç’un ‘Vertigo ve Yer Çekimi’ sergisi sevenleri ile buluştu. Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde bulunan çağdaş sanat merkezi Galeri KHAS’ta gerçekleştirilen sergi 4 Mart-4 Haziran 2016 tarihleri arasında görülebilecek.
Sergi açılışında Küratör Prof. Dr. Haşan Bülent Kahraman, şunları söyledi: “Şeydi Murat Koç’un resimleri bizim güncel resim alanımızda dahi çok önemli, çok yaratıcı, çok etkileyici bir çizgiye oturuyor, içinde yaşadığımız dünyanın verileri, Koç’un resimlerinde bambaşka bağlamlar oluşturuyor. Zaman zaman önceki sergilerde gördüğümüz gibi verili bazı imgelerden kalksa dahi bu resimler bize yepyeni ufuklar açıyor. Koç, imgeyi bağlamından koparmakla kalmıyor, onu yeni imgelerle buluşturuyor. Üstelik bu imgeler, çok kışkırtıcı biçimde klasik dünyanın ve imgelemin figürleri. Böylelikle ortaya çok katmanlı bir resimsel söylem çıkıyor. Pop sanatın öğelerinden yararlanmaktan da çekinmeyen Koç; ortaya çok zevkli, düşündürücü, sorgulamaya iten, yargılayan ve yargılatan, kurmacayla tanıdık olan kesiştiren, zaman zaman tekinsizleşen bir görsel sunuyor. Galeri KHAS sergisi vurucu bir sergi. Eserlerinde anlatılmak isteneni gerçeküstü bir duyguyla bizlere aktaran sanatçı, yerinden edilmiş figürlerle her şeyin bir merkeze döneceğini, yazgının kaçınılmazlığım anlatıyor. Koç, sergi alanının modern mimarisi ile eserlerindeki antikite imgelerini de bir araya getirip yapı bozumu yaratmayı başarmış.”
“RESİMLERİMDE YER ÇEKİMİNİN ETKİSİ VAR.”
Resimlerinde kendisinin de sonradan fark ettiği yer çekiminin etkilerinin olduğunu belirten Şeydi Murat Koç: “Vertigo ve Yer Çekimi Sergisi Haşan Bülent Hocamızla beraber oluşturduğumuz bir proje. Bir yıl önce temellerini atmaya başladığımız bu seçkide son dönemimi kapsayan işler var. Burası gerçekten mükemmel bir mekân. Burada tezatlık oluşturmak istedim. Eserlerimde bulunan antikiteden işler ile buranın modern mimarisini bir araya getirerek bir yapı bozumu yarattım. Hocamız eserlerimi incelediğinde onda uyanan duygunun bir yer çekimi olduğunu belirtti. Ben de bu konuşmadan sonra yer çekimi ile ilişkim olduğunun farkına vardım. Bunun psikolojik bir şey olduğunu anladım. Çünkü sanatçı farkında olmasa da içinde bulunduğu durumu ve yaşadıklarını eserlerine yansıtıyor. Bu sebeple bazen bir dış göze ihtiyaç duyuyoruz. Sergi de buna buna işaret ediyor.” diye konuştu.
ÇAĞDAŞ SANAT VE ANTİKİTENİN BİRLEŞİMİ
‘Vertigo ve Yer Çekimi* isminin nasıl oluştuğunu Prof. Dr. Kahraman ise “Koç, öteden beri izlediğim bir sanatçıdır. Yaptığı resimlerin hepsinde ortak bir problematik gördüm. Nitekim bu serginin adım da o yüzden böyle koyduk. Vertigo baş dönmesi demek. Koç’un ilk günden beri bütün resimlerinde yerle ilgili bir problem var. Yani uçmaya, sıçramaya, yerden kopmaya, yere konmaya çalışan bir takım nesne ve kişilerin resimlerini yapıyor. Düşündüm ve onun baş dönmesi dediği meseleye ben yer çekimini ilave ettim. Yer çekimi merkez demektir, yere basmak demektir. Ben 21. yüzyılda böyle bir resmin o problematikler etrafında ne ifade ettiğini sorgulamaya çalıştım. Ayrıca çağdaş sanatın dünyanın boşluğuna atılmış, kendiliğinden oluşmuş bir şey olmadığım düşünüyorum. Bunun mutlaka bir kökü olmalı. Burada metaforik imgeler olarak antikite figürleri yer alıyor. Eserlerinde Apollonlar, Zeuslar, Hadesler, Afroditler var. Onların çağdaş dünyada ortaya konmuş ve mimari kökeni olan bir takım görüntülerle bütünleştirilmesinin de yine üstünde durulması gereken bir sorunsal olduğu kanısındaydım. Bunu çok önemsiyorum. Bu yer çekimi kavramım bu yapıtların bizim merkezimiz olan antikiteye bir gönderme ifade ettiğini vurgulamak üzere sergiye ad olarak bunu seçtim.” şeklinde açıkladı.
“ESERLERDE DEVAMLILIK OLMALI.”
Koç’un resimlerinde sanatçının iç dünyasından çıkma imgelere rastlandığını ifade eden Prof. Dr. Kahraman, “Koç’un resimlerine bütün olarak bakıldığında birbirinin içinden çıkmış olan imgelere dayanıyor. Dolayısıyla bunun bir sürekliliği var. Bizim çağdaş sanatçılarımızda bu pek görülen bir durum değil. Bizde sanatçılar her yaptığı resimde kendi yaptığı tarihini yeniden kurmak ve yemden başlatmak kaygısında. Bence birbirini bütünleyen imgelerle türetilmiş olan resimse! söylem, sanatçının hem kişisel tarihi açısından hem de sorunsallarım yerleştirebilmesi bakımından daha önemli. Sanatçımızın bu sergisi bence bugüne kadar yapmış olduğu bütün serilerinin bir toplamı gibi. Bu da beni özel olarak bir sanatçıyla kurduğum ilişki bakımından ilgilendiren bir durumdu.” dedi.
"ÜNİVERSİTELER KÜLTÜR VE SANATA DESTEK OLMALI"
Serginin üniversitelerinin bünyesinde bulunan Galeri KHAS’ta gerçekleşmesinden duyduğu mutluluğu söyleyen Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın da; “Üniversitelerin pek çok faaliyetlerinin yanı sıra kültüre ve sanata da mutlaka destek olmaları gerektiğine inanıyoruz. Kadir Has Üniversitesi olarak biz geçmişten beri buna destek oluyoruz. Bu galeri de çabamızın son ürünüdür.” diye konuştu.
Giz/li/dir Görüntü
Galeri KHAS’ta açılan bir önceki sergi ise küratörlüğünü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haşan Bülent Kahraman’ın yaptığı Dr. Erhun Şerbetçi’nin sergisi “Giz/li/dir Görüntü” idi. Sergiyi Prof. Dr. Kahraman şu cümleleriyle açmıştı: “Sanat tarihinin en önemli sorusu ve sorunu olan ‘görmek’ ve ‘görünen’ konuları, Şerbetçi’nin resimlerinde bambaşka bir boyuta erişiyor. Şerbetçi, tarihin geride bıraktıklarını saptıyor. Böylelikle ve öncelikle görüntünün güncel ve tarihsel gerçekliğine bir iz düşürüyor. Bu iz, tarihin bize aktardıklarını bugünün bakış açısıyla somutlaşmış bir gerçeklik halinde sunmuyor. Şerbetçi, görüntünün yanılsama ve sanallık boyutlarını vurguluyor. Gerçeğin çok yüzlülüğü ister istemez tarihsel olanın ve gerçek sandığımızın sorgulanmasına doğru genişliyor.”