Has Adımlarla Geleceğe

Has Adımlarla Geleceğe

Kadir Has Üniversitesi 20. yıl kutlamaları kapsamında üniversite çalışanlarıyla yapılan sözlü tarih çalışmasından tadımlık bir seçkiyi, projeyi öğrencileriyle birlikte yürüten Özer Bereket Panorama Khas için hazırladı.

Projenin tamamına şu linkten erişilebilir:

https://khas20yasinda.wordpress.com/

2017’nin ilk günleriydi. Kadir Has Üniversitesi Rektörü Mustafa Aydın, kuruluşunun 20. yılında üniversitede bu konu hakkında düzenlenecek etkinlikleri, yayınlanacak ve hazırlanacak ürünleri planlarken, bir de belgeselden söz etmişti. Ben de bu sürecin 14 yılına tanıklık etmiş bir Khas’lı olarak belgesel tadında bir veya birden çok ürünün neler olacağını, nasıl çekileceğini, nasıl ve nerede yayınlanabileceğini düşünmeye başlamıştım.

Aklıma gelenler özetle şunlardı:

- Bu, tek bölüm 20-30 dakikalık bir belgesel filmden daha fazla ve geniş içeriği barındırmalıydı.

- Üniversitede geniş bir iş yelpazesi içinde, farklı görevlerde bulunmuş ve hala çalışmaya devam eden kişilere ulaşmak, onların 20 yaşında bir üniversitenin gelişimine tanıklıkları içermeliydi.

- Günümüz “yeni medya” tüketim alışkanlıklarına uygun, kısa, başı-sonu belli filmciklerden oluşmalıydı.

- İnsanlara, web ve mobil üzerinden seçim alternatifleri sunup, dilediği veya ilgilendiği içeriği izleme, diğerleriyle vakit kaybetmeme olanağı sunmalıydı.

Önce, 20 yılı iyi bilen çalışanlarımızın üsteleri; artık emekli olmuş ya da ayrılmış olanların isimleri birer ikişer döküldü önümüze. 20 yaşına rağmen yüzlerce ismi çatısı altında barındırmış bir üniversiteydi Kadir Has Üniversitesi ve bu aileye katılanların büyük kısmı öyle “kısaca” uğrayıp gitmemişti. Listedeki isimlerin sayısı bir hayli fazlaydı ve “mecburen” kısa bir liste hazırlanmalıydı. Öyle ki filmlerin çekimi, deşifrelerinin yapılması, kurgusu, jenerikleri, formatının bulunması gibi pek çok iş vardı. Sonunda, üsteyi 40 kişiyle sınırladık ve işe koyulduk.

İşimiz, Kadir Has Üniversitesi’nin 20 yıl içinde geçirdiği süreçleri iyi bilen, bunlara tanıklık etmiş Mütevelli Heyeti Üyeleri’nden, Rektör’lerine; öğretim elemanlarından, personeline ve ilk mezunlarına kadar yayılmış geniş bir yelpazede 40 kişi ile sözlü tarih görüşmeleri gerçekleştirmekti.

Bu projede en büyük destek, İletişim Fakültesindeki öğrencilerimden geldi. “TV Production” dersine kayıtlı 27 öğrenciyle birlikte 14 hafta boyunca bir prodüksiyon merkezi titizliğinde ve sistemi içinde bu çalışmayı yürüttük. RTS öğrencileri çekim ve kurgu işlerini üstlendiler. Dersi alan Yeni Medya Bölümü öğrencileri, web ve mobil alanda projenin yayılması ve yayımlanması işini yürüttüler. Reklamcılık Bölümü öğrencileri, bu yazının başlığı dahil, sloganın bulunması ve tüm jenerik işlerini tamamladılar.

Bu yazının kaleme alındığı tarihte, görüşmelerin 37 tanesi bitmiş, yayına alınmıştı bile... https://khas20yasinda.wordpress.com/ adresinde Kadir Has Üniversitesi’nin 20 yıllık tarihinin sözlü anlatımlarını bulabilirsiniz. Bunlar arasından yaptığım seçkileri aşağıda alfabetik sıra ile sizlerle paylaştım. Bunu bir teaser olarak düşünebilirsiniz, zira burada yazılanlardan çok daha fazlası web sayfasında yayında... “Geleceğe Has Adımlarla; Yeni 20 yıllara...”

Ali Bora Ocakçıoğlu / İşletme Fak. Öğr. Üyesi:

İlk zamanlarını ben biliyorum; Gayrettepe’de bir apartmanda faaliyet göstermekteydi; daha sonra Selimpaşa’da bir arazi alınıp bunun üzerinde bir kompleks yapılması söz konusu olmuştu, önce bir bina yapıldı; orada bir süre hizmet verildi; daha sonra Bahçelievler’de Kadir Has Merkezi’nde eğitim devam etti. Ben bütün bunlarda rol aldım işin doğrusu. Daha sonra oradan da Cibali’ye gelindi. Tabii, üniversite çok gelişti, büyüdü; kamuoyunda çok duyulur hale geldi.

Ayten Görgün Smith / Yeni Medya Bölümü Eski Öğr. Gör:

Üniversite bana göre inanılmaz bir gelişme gösterdi. Ben iki rektörle çalışma şansını yakalamış bir kaç çalışandan biriyim. Topu topu 20 yıl gibi gözüküyor olabilir ama bana göre üniversite 200 yıllık bir olgunluk ve yetkinlikte.. .Durmadan, sürekli bir bakış açısı var, oraya doğru ilerliyor. Önce belki başında, daha kapak, sanki bir butik üniversiteymişiz gibiydi; ama şu an Uzak Doğu’ya, Avrupa’ya, her yere açıldık. Bir dünya üniversitesi olduk. Kentin ortasında, İstanbul’un ortasında kalbi atan ama dünyayı düşünen, dünya için öğrenci yetiştiren bir üniversite olduk.

Banu Baybars Hawks/Halkla İlişkiler Bölümü Başkanı:

Ben Kadir Has Üniversitesi’ni bir aile olarak görüyorum, bunun için de çok mutluyum. Dışarıdan da Kadir Has Üniversitesi gibi çok prestijli, çok saygın bir üniversitede çalıştığımı söylediklerinde daha da mutlu oluyorum; bu beni onurlandırıyor, gururlandırıyor.

Bülent Hiçsönmez/ Mütevelli Heyeti Üyesi:

20 yıl bir üniversitenin hayatında çok da fazla bir zaman değil, ama ben, hergün üstüne koya koya devam eden, ilerleyen ve kendini uluslararası boyutta da, Türkiye’de de iyi bir yere getirmiş bir üniversite görüyorum. 20 yıllık serüveni sanki 120 yıl gibi yaşamış ve yaşamaya da devam ediyor. Kadir Has Üniversitesi 20 yılın içine çok fazla şeyi sığdırmış.

Can Has / Kadir Has Vakfı Başkanı:

Kadir Has Üniversitesi için çok önemli faktörler var; bunlar güç, kurumsallaşmak, yetkinlik, uluslararası ilişkiler, sanatsal faaliyetler ve güven... Güven; Kadir Has Üniversitesi’nin arkasında çok güçlü bir vakfın olması bir güven sağlıyor. Yetkinlik; akademik personelimize baktığınız zaman hepsi yetkinliğini ispat etmiş kaliteli bir akademik kadromuz var. Kurumsallaşma dediğimizde, biz mütevelli heyeti olarak akademik konularda hiç bir müdahalede bulunmuyoruz, ki ben bunu çok önemsiyorum. Bunun dışında sanat faaliyetleri deyince Rezan Has Müzemiz var. Neolotik dönemden Selçuklu’ya beşbin objeye sahip bir müze var ve her yıl bir kaç sergi açarak sanat severlere bu hizmetleri sunuyoruz. Bu saydıklarım Kadir Has Üniversitesi’nin gücünü gösteriyor.

Deniz Bayraktar / İletişim Fak. Öğr. Üyesi:

2005 yılından beri Kadir Has Üniversitesi’ndeyim. Geldiğimde gerçekten az sayıda insanın çok yoğun biçimde çok fedakarlık yaparak çok çalıştıkları bir üniversite idi burası. Çok iyi hocalar seçilmişti. Çok yetkin ve idealist idareciler vardı. O koşullar yıllar içindeki Kadir Has beyefendinin vizyonunda ve üniversite yönetiminin düşüncelerine göre geliştirildi ve şu anda kurumsal yapısına kavuştu; bana göre şu an geldiği yer açısından vakıf üniversiteleri arasında çok saygın bir yere sahip. Kadir Has Üniversitesi’nin bu saygınlığı sadece öğrenci kalitesinin iyileşmesi ve araştırma sayısının artmasıyla alakalı değil; kendine bir niş oluşturdu, diğer üniversitelerden farklılaştı ve bir marka değeri olarak belirdi. Daha önceden Kadir Has Beyefendi’nin ismiyle yola çıkmış olan bu marka, daha sonra bir akademik kurum olarak yerini diğer üniversiteler arasında üst sıralara taşıdı. Bu benim için gurur verici; içinde küçücük paylarımız varsa ne mutlu bizlere.

Feza Kerestecioğlu / Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı:

20 yıldır olan bitene bakınca ilk başta tabi çok hızlı değişimler oluyor. Bunun için ilk 20 yıl önemli. Bundan sonraki 20 yılda toplumdaki tanınırlık, üniversitenin imkanları, vizyonu daha da oturacağı için, bugüne kadar sürdürdüğü ivmenin devamı gelecek gibi gözüküyor. Eğitimdeki öncülüğü, kalitesi, şüphesiz ki gelecek 20 yılda daha da artacaktır. Onun için özellikle araştırmada daha iyi bir yerde olacağını kesinlikle söyleyebilirim.

Fügen Çamlıdere / Genel Sekreter: 

Önemli olan insan. Burada insanı önemseyen bir yapı var. Burada mütevelli heyeti başkanımız olsun, vakıf başkanımız, mütevellimiz, rektörümüz, akademik kadromuz, herkes insan odaklı davranıyor. Bu çok önemli. Sonuçta hepimiz burada birey olarak görevdeyiz. İnsan merkezli olduğu için güven kelimesi önemli. Öğrencilerimiz olsun, çalışanlar olsun buraya güveniyorlar ve hayatta güven duygusu sahip olunabilecek en büyük lüks.

Gökhan Hotamışlıgil / Mütevelli Heyeti Üyesi:

20 senede bir üniversiteyi tamamiyle, yani inşaatından tutun binasına, programlarına, öğretim üyelerine, öğrencilerine, araştırma programlarına kadar ayağa kaldırıp, bu noktada bir düzeye yerleştirmek gerçekten benim kanaatime göre küçük bir mucize. Benim Harvard'daki bölümüm 2003 senesinde kuruldu; küçücük bir bölüm. İçerisinde sadece 10 tane 12 tane öğretim üyesi var. Öyle bir yapıyı bile, 15 senede oluşturmak son derece güç oldu. O perspektiften baktığınızda, 20 sene bir üniversitenin kurulması, 6.000 öğrenciye hizmet veriyor olması, içerisinde bu kadar zengin programların olması benim kendi referanslarıma göre gerçekten inanılmaz...

Levent Bıçakçı / Mütevelli Heyeti Üyesi: 

Kadir Bey’in bizlere önerileri vardı: Hiçbir zaman öğrenci sayısını artırmaya yönelmeyin, bilim seviyesini yükseltmeye çalışın derdi. Her müraacat eden eğitim görevlisini almak değil, kaliteli, üst düzey öğretim görevlilerinin üniversiteye gelmelerini sağlamak ve bunun akabinde de tabii ki öğrencilerin de üst seviyeden, yüksek puanlarla Kadir Has Üniversitesi’ni seçmesini isterdi. Onun için de Mütevelli Heyeti sürekli bu yönde çalışmalarını sürdürdü. 20 yıl içinde hem öğrenci hem de öğretim üyelerinin seviyesi gittikçe yükseldi ve yükseliyor.

Mehmet Germirli / Mütevelli Heyeti Üyesi:

Bu üniversiteden kimse bir nema beklemiyor; üniversite kendi döner sermayesi ve Kadir Has Vakfı’nın destekleri ile yoluna devam ediyor. Dolayısıyla üniversiteye bir ticari kuruluş gibi bakılmadığı için, bilhassa Kadir Has ailesinin böyle bir beklentisi olmadığı için, Üniversite Kadir Bey’in felsefesinde yürüyor. Bu inanıyorum ki nesilden nesile de öyle yürüyecek çünkü evlatlarının evlatları da aynı terbiye, aynı eğitim, aynı fikirlerle büyüdükleri için bu bir bayrak yarışı gibi olacak...

Mustafa Aydın / Rektör:

2010 yılında rektörlüğü devraldığımda, yapısal olarak kurulmuş bir üniversiteydi; gelip gören insanları etkileyen bir yapısı vardı; bir ruhu vardı. Oradan alıp ileriye götürmek gerekiyordu. Esas mesele üniversiteyi kamuoyunda daha bilinir hale getirmek, akademik yönden daha üst düzeye çıkarmak ve Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasına sokmaktı. Hala kampüsümüzü geliştirecek yeni binalar yapıyoruz, fakat temel olarak Cibali Kampüsü’nün Tekel Fabrikasından dönüştürülmüş olması, bunun bir bütün olarak ortaya çıkartılmış olması çok önemli bir hizmet ve mücadele. Bunun üstüne altyapı anlamında biz son yedi yıl içerisinde kurumsal altyapıyı güçlendirmeye, yerleştirmeye ve gelenekselleştirmeye çalıştık; çünkü üniversiteler büyük ölçüde geleneklerden oluşur; yani, bir takım kuralları yazarsınız, kağıt üzerinde kabul edersiniz, belli bir dönem uygulanır, ama sonra onlar gözden düşebilir; bunun olmaması için onların kurumun geleneklerine, ruhuna, içine işlemesi lazım. Bu nedenle son yıllarda sürekli olarak hem kurallaşmayı, hem kurumsallaşmayı hem de bunun gelenekselleşmesine çalıştık. Bu hem akademik tarafta hem de idari tarafta böyle oldu. Yapılan her işin bir akademik gerekçesi, bir temelinin olması ve bu çerçevede şekillenmesini, herkesin de bunu bu çerçevede görüp kabullenmesini arzuladık. İkinci olarak, bu süreç içerisinde üniversitenin akademik kalitesini ve görünürlüğünü arttırmaya çalıştık. Bunun için de mütevelli heyeti ile birlikte en baştan itibaren çok ciddi akademik kriterler, atanma kriterleri koyduk. Öğretim üyelerinin nerelerden alınacağı, nasıl insanlardan oluşacağı, buraya gelirken ne tür şartlarda gelecekleri, buraya geldikten sonra ne tür şartlar da çalışacakları; bunların hepsini belli bir düzene oturtup, o kuralları da hiç aksatmadan, esnetmeden uygulamaya çalıştık. Bunun sonucunda, Türkiye’de gerçekten vakıf üniversiteleri arasında önde gelen bir üniversite haline geldiğimi görüyorum ve bundan çok mutlu oluyorum.

Nuri Has/Mütevelli Heyeti Başkanı:

20 yılın sonunda geldiğimiz noktada 10 binin üzerinde mezun vermiş durumdayız. Onlar artık Kadir Has Üniversitesi mezunları olarak iş bulma konusunda oldukça şanslılar. Tabii akademik kadromuzun da yüksek seviyede olduğunu söylememiz gerek. Çoğu yurt dışında doktoralarını yapmış kişiler. Onlara hür akademik çalışma ortamı sağlıyoruz. Yurtdışı ilişkilerimize baktığımızda Kadir Has Üniversitesi’nin 200’den fazla dünya üniversitesiyle işbirliği anlaşmaları bulunmakta. Yurtdışından da her yıl 150 civarında yabancı öğrenciyi Üniversitemizde ağırlıyoruz. Üniversitenin kuruluş ilkeleri arasında mükemmelliyetçilik, kar amacı gütmemek ve en üst seviyede eğitim vermek gibi temel ilkeler bulunmaktadır. Bunlara 20 yıl boyunca titizlikle uyduk ve bu şekilde de devam edeceğiz.

Yücel Yılmaz / Mütevelli Heyeti Üyesi:

Kadir Has Üniversitesi Türkiye’de gerçek anlamda bir vakıf üniversitesidir. Yani bütün varlığını iyi bir üniversite olmanın altyapısını hazırlamaya adamış bir üniversitedir. Standartlarını, çıtasını yukarı koymuş bir üniversitedir. Bunlardan da ötede, merhum Kadir Has’ın mirasıdır. Merhum Kadir Has mükemmelliyetçi bir insandı ve üniversiteye vermiş olduğu bir direktif vardı. Üniversitesinin mevcut üniversiteler içinde en önde olması için ne lazımsa yapılmasını söylemişti. Hatta bunun mali altyapısını bile sağlığında planlamıştı.