Kripto Paralar ve İnternet Nesneleri

Kripto Paralar ve İnternet Nesneleri

İnternet nesneleri arasındaki veri alışverişini kuruşlandırma iddiasıyla yola çıkan IOTA, Blockchain yerine kendi geliştirdiği Tangle teknolojisini kullanmasıyla Bitcoin ve diğer Kripto Paralardan ayrışmakta.

Birkaç ay önce Avrasya Blockchain ve Dijital Para Araştırmaları Derneği tarafından düzenlenen “Avrasya Blockchain Zirvesi” kapsamında yaptığım konuşmayı takiben yanıma yaklaşan bir izleyici, “İsmail hocam, IOTA konusunda ne düşünüyorsunuz?” şeklinde bir soru yöneltti. BitCoin/kripto paralar üzerine yatırım tavsiyesi isteyen dostlar veya sosyal ağ takipçilerim bilir: kripto para konusuna finans veya yatırım uzmanı olarak değil finans dünyasının dijital dönüşümünü yakından izleyen biri olarak yaklaşır ve yorumlarım.

Bunu da benzer bir soru zannederek kendisine yatırım tavsiyesi vermediğimi söyledim ama genç ısrarla “Hocam, tavsiye istemek için sormadım, bu öyle bir kripto para ki…” diyerek söze başladı ve IOTA’nın nasıl farklı bir konsept olduğunu önemli özellikleriyle anlattı. İtiraf etmeliyim ki, IOTA o zamana kadar göz ucuyla takip ettiğim ve hemen hiç bir detayına hâkim olmadığım bir kripto para’ydı. Ancak genç arkadaşın heyecanı beni de sardı ve biraz IOTA üzerine araştırma yapma hevesim arttı.

Gerek kendi sitelerinden verdikleri bilgiler gerekse sosyal medyada IOTA’ya ilişkin yapılan analizleri kısaca özetlersek; 2014 yılında David Sonstebo ve Dominik Schiener adlı iki Kripto Girişimci tarafından kurulup geliştirilen ve geçtiğimiz Ağustos ayında KriptoArzı (ICO) yapılarak kripto para piyasalarına giren IOTA’yı en yalın haliyle “İnternet Nesnelerinin (Internet of Things) değiş-tokuş işlevini yerine getirmek amacıyla geliştirilen kripto para” olarak tanımlayabiliriz. Bu yönüyle BitCoin gibi genel amaçlı paralardan ayrışmakta. Ancak tek ayrışım da bu değil; çok daha önemlisi, BitCoin ve türevi kripto paraların temelinde bulunan “merkezsiz ve herkese açık kripto işlem defteri” işlevini de (onlardan farklı olarak) Blockchain teknolojisiyle değil kendi geliştirdiği ve Tangle adını verdiği teknoloji üzerinden çözümlemesi. Tangle, Blockchain ile aynı işlevleri gören ancak ondan farklı olarak kripto para üretimini en baştan yapıp 2.7 katrilyon adet olarak piyasaya verilmiş. Bu sayede kripto para madenciliğini ortadan kaldırıp diğer işlem teyitlerini ise kullanıcılara yaptırmaya başlamış ve bu yeni yöntemle işlem ücretleri de ortadan kalkmış. IOTA, aslında kendini akıllı İnternet nesneleri arasındaki veri alışverişlerini kuruşlandıracak merkezsiz bir pazaryeri olarak konumlandırmakta. Bu sayede IOTA ile örneğin;

• Bir elektronik ev eşyası üreticisiyseniz buzdolabınız marketten doğrudan alışveriş yapabilecek,

• Bir otomotiv şirketiyseniz akıllı otomobiliniz benzin alımı, tamir, otoyol geçişi, arabanın SIM kartının faturası gibi ödemelerinizi doğrudan ve hızla yapabilecek,

• Veya bir online eğitim platformu sahibi iseniz alınan eğitimlerin izlenme süresi, sayısı, tekil ya da toplu izleyici sayısına göre ücretlendirebilecek ve ödemelerini de kripto para bazlı akıllı kontratlar üzerinden yapabilecek ve grup indiriminden taksitlendirmeye kadar esnekleştirebileceksiniz ve hatta bu ödemeleri de akıllı elektrik veya internet sayaçları üzerinden “kullandığın kadarını anında öde” mantığıyla çalışan akıllı ödeme sistemlerine yönlendirebileceksiniz.

Aslında halihazırda hepsi tek tek ve ayrı standartlarda yapılabilen tüm bu akıllı İnternet nesneleri alışveriş işlemlerini IOTA kendi standartları üzerinden ve aradaki tüm aracıları kaldırarak üretici/ hizmet veren ile tüketiciyi doğrudan buluşturmayı hedefliyor. Kuşkusuz bu, çok ama çok büyük bir hedef. Zaten kurucuları da bu vizyonlarını: “İnternet nesneleri alanında ya her şey olacağız ya da hiçbir şey!” şeklinde ifade ediyorlar. İşte IOTA, bu vizyonu için 2014 yılından itibaren planlı bir şekilde hareket ederek, aralarında Bosch, Fujitsu, Deutsche Telekom’un da bulunduğu halihazırda 100’ün üzerinde irili ufaklı marka ile deneme çalışmaları yaptıkları bir platformu duyurdu ilk aşamada. Geçtiğimiz Aralık ayında yapılan bu duyurunun ardından IOTA’nın fiyatı kelimenin tam anlamıyla roket hızıyla yükseldi ve 5.5 dolara kadar çıktı. Ancak daha sonra hem söz konusu anlaşma haberlerinin bir kısmının çarpıtma olduğunun ortaya çıkması, hem de Tangle teknolojisinin kripto güvenliğine ilişkin kuşkuların artmasıyla birlikte bu rüzgâr kesilmeye başladı. Son dönemde Bitcoin ve türevi kripto paraların girdiği düşüş trendi IOTA’yı da olumsuz etkiledi ama Bosch ve Volkswagen gibi Alman devleriyle nihayet yapmaya başladıkları anlaşmalar, bu yeni nesil kripto para’nın geleceğine ilişkin umutları hala taze tutmakta.

IOTA, önümüzdeki dönemde iner mi çıkar mı, hayal ettiklerini hayata geçirebilir mi yoksa bir balon gibi söner mi tahmin etmek çok güç ama ortaya koydukları yıkıcı-yenilikçi vizyon ve zihinlere düşürdükleri IoT-kripto para ilişkisi itibarıyla kripto paraların giderek daha büyük bir resim çerçevesinde dünya ekonomisine ağırlıklarını koyacaklarına ilişkin güçlü bir sinyal. Bunun da ötesinde Blockchain’e odaklanırken asıl büyük vizyonu kaçıran ve bu yüzden altındaki zeminin kaydığını fark edemeyen finans ve bankacılık sektörüne de güçlü bir uyarı aslında.