Doğada gözleme dayalı en popüler hobi, kuş gözlemciliği olarak kabul ediliyor. Kuş gözlemi; bireyi dinlendiren, aynı zamanda bilgi dağarcığını genişleten, ilgi duyanları için benzersiz bir etkinlik. Amerika’da kayıtlı 50 milyon kuş gözlemcisi bulunuyor.
Hepimiz zaman zaman doğayla kucaklaşmayı severiz, bunu yaparken gezintilerimize daha fazla anlam katmak için gözlemlerde bulunabiliriz. Doğada gözleme dayalı en popüler hobi ‘kuş gözlemciliği’dir. Amerika’da kayıtlı 50 milyon kuş gözlemcisi bulunuyor.
Kuş gözleminin bu derece yaygın olmasının nedeni, doğaya çıktığımızda mutlaka yaban hayatın temsilcisi olan kuşlarla karşılaşmamızdan ileri geliyor. Bu karşılaşma kimi zaman bir serçeyi bir dalda görerek, kimi zaman da bir bülbülü göremesek de onun güzel ötüşünü duyarak gerçekleşir. Kuş gözlemi bireyi dinlendiren, aynı zamanda bilgi dağarcığım genişleten, ilgi duyanları için benzersiz bir etkinliktir.
Kuş gözlemi, salt kuşları gözleyip onların yaşam ve davranış biçimleri hakkında daha çok bilgi sahibi olmayı kapsayabileceği gibi, bu bilgileri düzenli kayıt altına almak, çizimlerini yapmak, fotoğraflarını çekmek, seslerini kaydetmek gibi ‘türev hobiler’e yönelmenizi de sağlayabilir.
Türkiye kuşların kideler halinde gözlenmesi, yani kuş göçlerinin izlenmesi açısından Cebelitarık ile birlikte, eski dünyanın en önemli noktasında yer alır. Mevsimsel döngülere bağlı olarak binlerce kuş, özellikle İstanbul ve Çanakkale Boğazlardın kullanarak göç eder. Göçü izlemek için dünyanın dört bir yanından kuş gözlemcileri Çamlıca tepelerine ve Sarıyer sırtarına akın eder.
Bunun yanısıra kuşlar kuzey doğuda Arhavi-Borçka ve güneyde Hatay-Belen geçitlerini kullanarak Avrupa ve Asya’dan Afrika’ya doğru yol alır. Örneğin bahar aylan Küçük Orman Kartalı, Kara Çaylak ve Yaz Atmacası gibi yırtıcı kuşların da göçe başladığı ve Sarıyer sırtlarından rahatlıkla izlenebileceği bir dönemdir.
“KUŞ GÖZLEMİ SESSİZ OLUR”
Kuş gözlemeye giderken seçtiğiniz kıyafetin mevsim koşullarına uygun olmasına, rüzgar geçirmemesine, seçilen giysilerin terlemeyi azaltacak nitelikte olmasına, parlak renkler kullanılmamasına özen göstermek gerekir. Soğuk, rüzgar veya güneşe karşı şapka giymekte yarar vardır. Güneşe karşı koruyucu krem bulundurmak iyi olur.
Sulak alanlara giderken sivrisinek kovucu losyonlar sürebilirsiniz, öte yandan zeminin çamurlu ve ıslak olacağını unutmamalı, gerekiyorsa uzun lastik çizmeleri yanınızda bulundurmaksınız. Anlan üzerinize çekebileceğinden parfüm kullanmamalı ve arazide gürültü yapmamaksınız.
Kuş gözlemi yaparken kuşları rahatsız etmemek temel ilkeniz olmalı. Özellikle yuvada yavrusu olan kuşlar izlenmekten son derece rahatsız olur ve yuvalarım yavrulan ile birlikte terk edebilirler.
“KARGALAR, KENT KUŞLARIDIR”
Kuş gözlemine başlamak için en uygun noktalar öncelikle yaşadığımız yerlerin yakınında bulunan park ve bahçeler daha sonra orman ve koruluklar, deniz kıyılan, kayalıklar ve haliçler, göller, göletler ve akarsular gibi sucul, sulak alanlardır.
Kuş gözlemini bilinçli bir biçimde yapmaya başladığımızda etrafımızda Serçe ve Güvercin’den (ancak serçe ve güvercinler de kendi aralarında türlere ayrılır bu yüzden dikkatli olmak gerekir) çok fazla türün bulunduğunu keşfedebiliriz. Bu türlerden biri, herhangi bir yeşil alanda hatta apartmanınızın bahçesinde keşfedebileceğiniz Kızıl Gerdan’dır.
Bir bankta oturup etrafa ekmek kırıntıları attığınızda güvercin ve serçelerin yanı sıra yanınıza gelebilecek bir başka kuş büyük olasılıkla Kumru’dur. Kumru ‘gu-guk-cuk’ biçiminde öter, bu ötüşünden dolayı bazı yörelerde bu kuş Yusufçuk olarak da isimlendirilmiştir. Kumrular genellikle çift olarak gezerken görülürler. “Kumrular gibi” deyişi de kuşların bu özelliklerinden dolayı dilimize girmiştir. Yine sık olarak gözleyebileceğiniz Kargalar, kent kuşlarıdır. Bu ailenin de çeşitli bireyleri bulunur. Saksağan, Leş kargası, Küçük Karga gibi.
Daha büyükçe ve sık ağaç örtüsü bulunan bir alana gittiğinizde ise artık yeni kuşlarla tanışmaya hazırsınız demektir, bu tür bir habitatta karşılaşacağınız kuşların başında İspinoz ve Baştankaralar gelir. Baştankaralar ağaçların dallan arasında sık sık yer değiştirir, sürekli daldan dala atlarken kimi zaman baş aşağı dururlar. Park alanında sizi karşılayacak veya uğurlayacak kuşların başında ‘cak- cak-cak’ şeklinde öterek telaşla bir çalının dibinden diğerine uçan Karatavuk gelir.
Göl ve dere kenarı gibi habitatlarda sakarmekeler, ördekler ve balıkçıllarla karşılaşırsınız. Gri Balıkçıl, Küçük Ak Balıkçıl, Gece Balıkçık, Alaca Balıkçıl, Erguvani Balıkçıl, Sığır Balıkçılı gibi türleri dinlenirken veya avlanırken gözleyebilirsiniz. Göç mevsiminde bu tür sucul ekosistemlerde kıyı kuşlarından Yeşilbacak, Bataklık Düdükçünü, Yeşil Düdükçün, Orman ve Dere Düdükçünü görülebilir.
Deniz kıyısına doğru yönelecek olur isek, orada Martılar’ı göreceğiz; bu irili ufaklı martıların değişik türleri vardır ve mevsimlere göre değişik tüylere bürünürler.
Şamandıraların, dubaların, direklerin, ağaçların üzerine veya özellikle mendireklere bakarsanız; askerler gibi dizilmiş Karabatakların tüylerini kurutmakta olduğunu göreceksiniz. Onların da martılar kadar çeşidi olmasa da değişik türleri bulunmaktadır. Şu uzakta boğazın üzerinde uçan kuşlan mı sordunuz? Onlar Yelkovanlardır.
KUŞLARIN TAPULU SAHİBİ OLMAK
Kuş gözlemciliğinde kendinizi geliştirdiğinizde Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları’nı (ÖKA) ziyaret etmek isteyeceksiniz.
ÖKA’lar, nesli dünya ölçeğinde tehlike altında bulunan kuş türlerini ve önemli sayıda kuş popülasyonlarını barındırır. Türkiye’de tanımlanmış 184 adet ÖKA bulunuyor ve bunlar Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde İ4’ünü kapsar. İngiltere’de bulunan RSPB (The Royal Society for the Protection of Birds) adlı sivil toplum örgütünün İngiliz ÖKA’larınm hemen hepsinin tapulu sahibi olduğu anımsanırsa, batı ülkelerinde kuş gözlemcilerinin ne denli etkili örgütlenmeye sahip oldukları anlaşılabilir.
Marmara’da Meriç Deltası, Manyas ve Uluabat Gölleri; Orta ve Batı Karadeniz’de Kızılırmak Deltası, Kelkit Vadisi, Kızılcahamam Ormanları; Doğu Karadeniz’de Doğu Karadeniz ve Karçal Dağlan; Ege Bölgesi’nde Gediz Deltası, Büyük Menderes Deltası, Dilek Yarımadası, Marmara ve Bafa Gölleri; Akdeniz’de Göksu, Seyhan ve Ceyhan Deltalan; Amanos, Bolkar ve Beydağları; İç Anadolu Bölgesi’nde Tuz Gölü, Akşehir, Eber, Kulu ve Seyfe Gölleri, Sultansazlığı; Doğu Anadolu’da Munzur Dağlan, Bulanık ve Malazgirt Ovalan, Ann ve Erçek Gölleri, Ardahan Ormanı; Güneydoğu Anadolu’da ise Karkamış, Güney Fırat Vadisi ve Birecik Bozkırları değişik türde pek çok kuşu gözlemleyebileceğimiz önemli kuş alanlarımızdandır.
Ankara ve İstanbul gibi iki büyük kentimizin arasındaki Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı, sayılan son derece azalmış olan Kara Akbaba gibi muhteşem bir yırtıcıyı gözlemlemek için mükemmel bir bölgedir.
DÜRBÜN-SAHATELESKOPU-NOT DEFTERİ-KILAVUZ KİTAP
Kuş gözlemine başlamak için yanınızda bazı araç ve gereçler bulunması gerekir:
Dürbün: Kuş gözlemcisinin olmazsa olmaz aracıdır. Uzun yürüyüşler yaparken, kayalık alanlarda tırmanırken veya sulak alanlarda ilerlerken hareket yeteneğinizi sınırlamayacak ve sizi yormayacak hafif ancak magnifikasyon (büyütme-yakınlaştırma) değeri yüksek ve fazla ağır olmayan bir dürbün seçmekte yarar vardır. Piyasada değişik özelliklere sahip dürbünlerin çokluğu seçim yapmanızı zorlaştırabilir. Doğru karar vermenize yardımcı olmak üzere dürbünleri niteleyen değerleri nasıl anlamak gerektiğini bir örnekle görelim:
(10x42) değerinde bir dürbündeki ilkdeğer:10x, büyütme-yakınlaşma değeridir. 10x bir dürbünle çıplak gözle gördüğünüzü 10 kez yakınlaşmış biçimde görmek mümkündür. İkinci değer ise (42) dürbünün ön yüzündeki lensin çapını mm cinsinden ifade eder. Bu değerin büyümesi dürbünün ışık toplama yeteneğini artırır ve renk ayırımlarının daha kolay yapılmasına olanak verir. Her iki değer büyüdükçe gözlenen objedeki detay artar.
Saha Teleskobu: Kuş gözleminde ilerleyenler giderek daha fazla sayıda tür görmek için değişik kuş alanlarını ziyaret ederler. Kuşlara yaklaşılması nispeten zor olan alanlarda daha güçlü araçlar olan teleskoplar kullanılır. Teleskoplarda gözün yaslandığı kısma 'oküler' adı verilir ve bu aparat 4Ox ve 6Ox yakınlaştırmayı sağlar. Oküler seçerken 20-60x aralığında ve zoomlama niteliği olanları tercih etmekte yarar vardır. Teleskop kullanmayı tercih edenlerin bunu oturtmak için rüzgardan etkilenmeyecek bir sehpa (tripod-üç ayak) almaları da gerekir.
Not Defteri: İyi bir gözlemci olmanın önkoşulu iyi not tutmaktır. Her gözlem için öncelikle yer vermeniz gereken bilgiler şunlardır: Gözlemin tarihi ve saati, bulunulan bölgenin adı varsa GPS koordinatları, yaşam alanının özellikleri, hava durumu (ısı, bulutlu, bulutsuz, yağmurlu, rüzgarlı). Tanıdığınız türleri hemen sayarak, kaç adet gözlediğinizi yazmanız gerekir. Tanımlayamadığınız veya şüpheli bir tür gördüğünüzde yapılması gereken ilk şey hemen önemli özelliklerini yanınızda bulundurduğunuz deftere not etmektir. Daha sonra aldığınız bu arazi notlarından faydalanarak rehber kitabınızdan doğru türün hangisi olduğunu bulabilirsiniz.
Kılavuz Kitap: Kuşların bir bölümü birbirlerine çok benzer ve kimi zaman çok küçük detaylarla birbirlerinden ayrılırlar. Gördüğünüz kuşları doğru tanımlamak için, onların renkli illüstrasyonlarını kapsayan ve türler hakkında detaylı bilgiler içeren rehber kitaplar edinmeniz gerekir. İç cebinize sığdırabileceğiniz bir kitap isterseniz Kuş Araştırmaları Derneği tarafından yayımlanan Kuş Gözlemcisinin Cep Kitabı'nı edinebilirsiniz. Son olarak Doğa Derneği, Türkiye ve Ortadoğu’nun kuşlarını, yaşadıkları bölge ve türlerine göre sınıflandırarak ayrıntılı çizimlerle ele alan bir arazi rehberini yayımladı. Kitapta yaklaşık 700’den fazla kuş türü detayları ile tasvir ediliyor.