Sahada Öğrenmek: Tekne ve Yelkenli Tasarımı

Sahada Öğrenmek: Tekne ve Yelkenli Tasarımı
Kadir Has Üniversitesi’nde bulunan Endüstriyel Tasarım Bölümü’nü inceledik. Üniversitelerde bulunan bölümlerin verimliliğinin dışında, üniversitelerin, öğrencileri sektöre yavaş yavaş adım attırmaya yönelik çalışmalar yapması gerekir. Kadir Has Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü’nde tasarım, sadece okul içerisinde sürmediği için öğrencilerin verimliliğin arttığı gözlemlendi.

Üniversite eğitiminde uygulama; profesyonel uzmanların tasarım sürecine de dahil olması ve böylelikle daha iyi kavranılması açısından önemli ve gereklidir. Endüstriyel Tasarım alanında ise bu gereklilik çok daha önemli bir role sahiptir ve hatta günümüz şartlan içerisinde kaçınılmazdır. Bu nedenle endüstriyel tasarım eğitimin merkezinde yer alan tasarım projesi derslerinde sanayi- üniversite işbirliklerinin çerçevesi ve kurgusu da genellikle gerçek endüstri bilgisinin öğrenciye kazandırılarak tasarım sürecini yürütmeleri ve sonuçlandırmaları hedefine dayanmaktadır. Endüstriyel tasarım eğitimi geçtiğimiz 10-15 yıllık dönemde stüdyolarda salt hocaların deneyimlerine dayanarak verilen endüstriyel tasarım eğitiminden dönüşerek uzmanların katkılarının dahil edildiği ve pratik gerçek endüstri şartlarının içselleştirildiği, öğretilen, güncel ve geçerli bilginin endüstrinin içinden gelmesinin sağlatıldığı bir forma dönüşmüştür. Ancak, bu yaklaşımın olumlu yanlarına rağmen öğrencilerin tasarım sürecinde tümünde uzmanlarla iletişim içinde olamamalarının yanı sıra tasarım sürecin haftalık stüdyo saatlerine bölünmüş olmasından dolayı kesintili olarak sürdürülmesi sürecin verimliliğini önemli düzeyde sekteye uğratmaktadır.

Yenilikçilik odaklı tasarım sürecinde tasarımcının yaratıcılığını etkileyen birçok iç ve dış faktör bulunmaktadır. Bu faktörler arasında dış etkenler öğrencinin konsantrasyonunu ve zihinsel sürecini belirgin düzeyde etkilemektedir. Tasarım sürecinde zihinsel yaratım sürecinin sekteye uğramamasının önemli olduğu evrelerde günler süren aralar vermeleri diğer ders ve uğraşlara gark olmaları, tasarım sürecine gerekli yoğunlaşmanın dağılmasına ve sadece stüdyo içinde derse ilgi gösterebilmelerine sebep olarak öğrenme ve yaratım sürecini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle kesintisiz tasarım süreci, doğrudan uzman iletişimi ve gerçek endüstriyel dinamikleri ile etkileşim içerisinde devinimli yaratım sürecinin oluşturulması, daha yaratıcı fikirlerin projelendirilmesine olanak verecektir.

2015 Güz döneminde Sanat ve Tasarım Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü ID202 ve ID301 tasarım stüdyoları kapsamında “Tekne ve Yelkenlilerde Kullanım Amaçlı Ürün ve Donanım Tasarlanması” konusu üzerine ‘Life on Board’ başlıklı bir proje çalışması yapıldı. Yat üretiminde önemli bir noktada bulunan Türkiye’de denizlere olan merak ve ilgi artmasına rağmen insan ile denizin ilişkisinin etrafını sarmalayan denizler dikkate alındığında henüz çok ileri düzeyde olduğunu söylemek zordur. Denizlerin ve denizle ilişkimizin daha ileri düzeyde olması daima arzulanmaktadır. Buna rağmen yurt içi üretimi ve ürün geliştirme sınırlı düzeydedir ve genellikle yurt dışından ithal edilen tekne ve yelkenli ekipmanları kullanılmaktadır. Sektörün ithal ürünlere bağımlı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Projenin hedefi tekne üzerindeki yaşamı kolaylaştırıcı bir ürün tasarlamaktı. Projenin alt amaçlarından biri ise de kompozit ve yenilikçi malzemelerin tasarlanacak ürünlerde kullanılması idi.

Proje çalışmasının çıktılarının, yenilikçilik düzeyinin yüksek olması için proje süreci olağanın dışına çıkılarak ve aynı zamanda stüdyo duvarlarının dışına çıkarak, sahada yani doğrudan sektörün içinde bir çalıştay olarak kurgulanmıştır. Bu amaçla, ATM Yacthand Design firmasının Bodrum’da bulunan tersanesinde 5 gün süren bir çalışma yapıldı. Çalıştay, tasarım stüdyosunun yürütücüsü olarak şahsım ile birlikte bölüm misafir öğretim görevlilerinden Turgut Çırpanlı tarafından yürütüldü. Çalıştay boyunca öğrenciler Bodrum Marina’da ve Bodrum Tersaneler Bölgesi'nde çalıştılar. Çalışmalar süresince öğrenciler sektör temsilcileri ve çalışanları ile doğrudan temas kurarak yoğun bir süreç geçirdiler. Bu süreçte öğrenciler iki farklı açıdan endüstriyel koşullar içinde bulunabildiler; bu durumlardan ilki doğrudan kullanıcı ile temas halinde ve kullanımın içinde olmaktı. Diğer durum ise öğrencilerin ürün tasarım ve geliştirme sürecinde üretim uzmanları ile birlikte sektörün üretim becerilerinin içinde yer almaları idi. Bu şartlar içinde olunması doğrudan profesyonel uygulama yapmayı, tersane çalışanları ile sürekli bir işbirliği olanağı sağladı. Bir önemli husus da öğrencilerin tüm süreç boyunca, gece ve gündüz, tasarım süreçlerini sekteye uğratabilecek dış etkenlerden uzaklaşarak salt proje çalışmasına konsantre olabilmeleriydi. Sektörün içinde, üretim tesislerine konuşlanan öğrenciler hem diğer derslerin yükümlülüklerinden, hem de günlük yaşamın etkilerinden uzaklaşarak tüm dikkatlerini yaptıkları tasarım çalışmasına verebildiler. Kuzey Avrupa ülkelerindeki bazı üniversiteler, özellikle Erasmus değişim öğrencileri için dönemlik ders paketleri sistemleri uygulamaktadır. Bu uygulama derslerin eşzamanlı olarak değil, sıralı olarak alınması prensibine dayanmaktadır. Sıralı ders sisteminde öğrenci bir ders bittikten sonra diğer derse geçmektedir ve her bir ders tüm sömestre yayılmış olarak değil, dönem içerisinde bir bölümde sadece o derse yoğunlaşmış olarak işlenmektedir. Böyle bir çalıştay ile benzer bir yoğunlaşma sağlanmıştır.

Çalıştayın ilk aşamasında Endüstri Ürünleri Tasannu Bölümü öğrencileri ekipler oluşturarak Bodrum Marina’da ve liman bölgesinde tekne sahipleri, kaptanlar ve tekne mürettebatları ile birebir görüşmelerle saha araştırması yaptılar. Ürün tasarımında ürün ihtiyacı belirlemenin en temel yöntemi tüketici ve kullanıcı görüşmeleri olması ve öğrencinin doğrudan ilgililerle temas edebilmeleri bu açıdan önemlidir. Öğrenciler tüm gün boyunca özel yatlar, tekneler ve turizm amaçlı guletleri yakından inceleme ve yüz yüze görüşme şansım yakaladılar. Yapılan saha araştırmaları sahipleriyle görüşmelerin sonuçlan gün bitiminde yapılan bir toplantı ile değerlendirildi. Çalıştayın ikinci gününde İlhan Koman’ın 105 yaşındaki yelkenli teknesi Hulda ziyaret edilerek geleneksel bir tekne üzerinde detaylı incelemeler yapıldı. Turgut Reis ve Bodrum Marina’da çeşitli teknelerin gezilmesinin ardından ATM Tersaneleri’nde tasarım problemi analizi çalışmaları gerçekleştirdi. Bu çalışmalar kapsamında çalıştayın üçüncü gününe öğrencilerin gruplarının araştırmalarının sunulmasıyla başlandı. Aynı günün ikinci bölümüne ‘How To’ tekniği kullanılarak problem analizi derinleştirilmesi ve olası problem çözüm yaklaşımları belirlenmesiyle devam edildi. Ortaya çıkan sonuçlar problem alanının değerlendirilmesi ile birlikte sınıflandırılarak elendiler.

Dördüncü günde gruplar tarafından bir önceki evrede belirlenen tasarım problem alanı analizleri sonucunda kendilerine iki başlıkta tasarım hedefi seçildi. Gruplar seçtikleri tasarım hedeflerine yönelik tasarım çözümleri geliştirmek için beyin Artması çalışmaları yaptı. Beyin Artması her grup tarafından, seçtikleri iki konu için ayrı ayrı yapıldı. Beyin fırtınası seansları sonrası grupların önerdikleri ham tasarım çözümleri değerlendirildi, tasarımına devam edilecek fikirler seçildi ve ardından ilk fikir eskizleri yapılarak tasarım fikirleri geliştirildi. Çalıştayın son gününde ise seçilen tasarım çözümlerinin mock-up (tasarım) modelleri yapılarak tasarımlan 3. boyut üzerinden geliştirdiler. Son aşamada geliştirilen tasarım çözümlerinin detaylı maketleri yapılarak sunumlarının yapılması ile çalıştay süreci tamamlandı.

Çalıştay sürecince beş gruba ayrılan Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü öğrencileri beş aynı ürün geliştirdiler. ‘Denize Adam Düştü’ grubu denize düşenleri kurtarmaya yönelik kendiliğinden kilitlenen bir can simidi, ‘Denizin Fakirleri’ grubu deniz üzerinde oyun oynamayı sağlayan yüzer bir oyun masası, ‘Designers of the Sea’ grubu yolcu ile birlikte ağır yük taşımaya yarayan çok fonksiyonlu ve ayarlanabilir pasarella, ‘Old Sports’ grubu aynı zamanda oturma birimi haline gelebilen çift fonksiyonlu bir usturmaça, ‘Destiny’s Child’ grubu ise tekne üzerinde çöp ve atık depolama sorununa yönelik değişen hacimli bir çöp tenekesi tasarladılar.

Tasarım pratiğinin üniversitenin duvarlarının dışında da sürmesi öğrencilerin verimliliklerini artırdığı gözlemlendi. Oldukça yaratıcı sonuçların elde edildiği çalıştay, saha çalışmalarının ve doğrudan endüstri içerisinde olmanın, uzmanlarla ve kullanıcılarla temas halinde çalışmanın endüstriyel tasarım eğitimindeki olumlu etkilerini ortaya koydu.