Sosyal Medyada Selfie Dönemi

Sosyal Medyada Selfie Dönemi

2013 yılı sonunda Oxford Sözlükleri, geleneksel 'Yılın en popüler İngilizce sözcüğü' seçiminde tercihini selfie'den yana kullandı. Türkçe'de henüz karşılığı olmayan sözcüğü 'kişilerin bir telefon ya da bilgisayar kamerasıyla çektikleri kendi görüntülerini sosyal medyada paylaşmaları' olarak tanımlayabiliriz.

Selfie sözcüğü, ilk olarak 2002 yılında Avusturalya'da kullanılmış ancak 2013'te yüzde 17 binlik bir artış yaşanmış. Yeni kuşağın adeta kendini ifade etme biçimi olarak popülerleşen selfie çılgınlığı ünlülere, hatta politikacılara da sıçradı. Güney Afrika'nın efsanevi lideri Nelson Mandela'nın cenaze törenine katılan ABD Başkanı Barack Obama'nın cenaze sırasında yanında oturan Danimarka Başbakanı Helle Thorning- Schmidt ile selfie eğlencesini abartması ve başta hemen yanıbaşmdaki eşi Michelle Obama olmak üzere kamuoyunun bu duruma karşı tepkileri, selfie olgusunu dünya medyalarının da gündemine taşımıştı.

Aslında selfie 'nin daha ilkel hali olan 'kişinin kendi fotoğrafını çekip paylaşması', fotoğraf makinesinin icadından beri var. Peki onun günümüzde milyonlarca insana mâl olmasını sağlayan şey neydi?

Bu sorunun yanıtını kısa yoldan "sosyal medya (hatta belki de Instagram) " olarak vermek sanırım en uygunu, insanoğlunun var oluşundan beri benliğinde olan kendini beğen(dir)me duygusu yani narsisizm, siber dünyanın ortaya çıkışma kadar hep dar bir çevrede ve yerel kaldı. Ancak Internet'in ve ardından sosyal medyanın zaman-mekan sınırlarını aşan yapısı, bireyin benliğinin derinlerinde sıkışıp lokal kalan bu kendini beğen(dir)me halini, su yüzüne çıkarıp geniş kitlelerle buluşturma ve etkileştirme fırsatını verdi. Buna ilave olarak akıllı telefonların kamera ve mobil internet özelliklerinin her zaman ve her yerden paylaşabilme olanağını tanıması sayesinde selfie, hepimizi içine alan bir fenomene dönüştü.

Selfie'yi siber dünyayla ilk kez ve en etkin biçimleriyle buluşturan hizmet ise Instagram oldu. 2013 sonu itibarıyla Instagram'daki toplam selfie sayısı ise 35 milyona ulaşmış durumda ve 2014'te dünyada 800 milyarı aşkın selfie paylaşımı olması öngörülüyor.

TDK, SELFIE'YE İSİM BABASI ARADI

Türk Dil Kurumu, bu sözcüğün Türkçe karşılığını bulamayınca sözcük için karşılık aramaya aşağıdaki yazıyla çıktı:

"Son günlerde yaygınlaşan yabancı sözlerden biri de "Kişinin (daha çok) sosyal haberleşme ortamında kullanmak üzere genellikle cep telefonu veya ağ kamerasıyla çektiği kendi fotoğrafı."anlamındaki İngilizce selfie sözüdür.

Bu söz için Türk Dil Kurumu'nun (TDK) kimi karşılıklar önerdiği veya bu söze bir karşılık bulamadığı yönünde haberleşme araçlarında bazı haberlerin çıktığı görülmektedir. Kurumumuz tarafından bu söz için uygun bir karşılık aranmakla birlikte selfie sözü için herhangi bir karşılık önerilmemiştir. Bu sözün kökeni, tanımı ve kullanım alanlarıyla ilgili vereceğiniz yeni bilgiler ve karşılık bulunması gerektiğini düşündüğünüz benzer yabancı sözleri paylaşmanız da çalışmalarımıza katkı sağlayacaktır."

Bu bağlamda, yeni kuşağın siber dünyayı ve cihazları aklımıza hayalimize gelmeyecek kadar farklı biçimlerde kullandığım göz önüne aldığımızda, selfie'yi sadece sözlük anlamındaki fotoğraf formatıyla elde avuçta tutmanın imkanı olmadığını da anlayabiliriz. Bu durumu farkeden Twitter'in Vine adlı 6 saniyelik video uygulamasını çıkarması ve hemen peşinden Instagram'ın da video özelliğini devreye sokması elbette bir tesadüf değil!

Öyle görünüyor ki selfie, sosyal medyamn eksenini Facebook, Twitter gibi genel amaçlı paylaşım platformlarından Instagram, Vine gibi görsel-işitsel biçimlerle kendini ifade platformlarına doğru kaydıracak ve bu da selfie sözcüğünün anlamım giderek genişleten bir yapıya doğru evrilmesine neden olacak.

İşte tam da bu aşama, sosyal medyada yeni fırsat arayan kişi, kurum, kuruluş ve markalar için büyük bir potansiyel anlamına geliyor. Yeni Medya'nm olanak tanıdığı kişiselleştirebilme özelliği sayesinde, selfie'nin bireylerle bağ kurma ve bu bağları güçlendirmek için uygun bir pazarlama aracı olacağı günler hiç uzak değil.

Tabii sözcüğün kendisi narsisizm ile doğrudan ilişkili olduğundan selfie'de fırsat arayanların bu fırsatın dozunu iyi ayarlamaları gerekli. Bu hususu iyice kavramadan balıklama atlayanlar için ise selfie, bir fırsattan ziyade bir kriz unsuru olarak karşılarına çıkabilir.

2013, Selfie sözcüğünün anlamım öğrendiğimiz yıl oldu. öyle görünüyor ki 2014 de, onun hem fırsatlarını gördüğümüz hem de krizlerini yaşadığımız yıl oluyor.

ANF0T0, ÇEKAT, ŞİPŞAKIM, ZATİM

TDK'nın selfie kelimesine karşılık bulma çağrısına yurt içi ve yurt dışından pek çok sayıda öneri geldi. İşte bazıları:

Anfoto, başyapıt, bencik, bencileyin, bençek, bengil, benil, benim o, benimce, benimsem, benli, bensel, bensi, beyani, bireyselim, cepimge, çekat, çekçeki, çekendi, çekerol, çeki, çekiçek, çekilge, çekilim, çekimanım, çekimce, çekimim, çekimsel, çekinem, çekinti, çekintim, çeklaçek, çekön, çekpaylaş, çeksun, çektirim, doğaç, eday, e-foto, e-hatırat, eldenfoto, elimfoto, ferdi, ferdim, fotoben, fotobiz, fotoçekim, fotokendi, fotom, fotöz, görsel salım, göstermelik, gözfiye, gözgüçek, gözgül, gözgülük, haletiben, idey, işte ben, karşı pencere, kençek, kendeç, kenden, kendi çekimim, kendicem, kendicik, kendiçek, kendikem, kendil, kendimo, kendir, kendirme, kendöz, kenfo, kenka, kenkençek, kol çekim, mahdûd, mahdûdî, motoportre, münhasî, nefsi, oben, önünüçek, öz yapıt, ozanlık, özben, özbeti, özbiçem, özceçekim, özcül, özçekim, özçekmek, özge, özgörünüm, özgüm, özgün, özgünî, özimge, öznel, özüçekim, özül, özüm, özünçek, özünü, resmiyem, salım, şelfi, seyfi, sima, sinep, sosyapoz, şahsi, şahsim, şipşakım, tekbakış, tipi, yakınçeki, yüzçekim, yüzkare, yüzyüze, zat-ı kadraj, zatim.