"Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri" konulu anket çalışması, Khas Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Me (CESD) tarafından oluşturu bir proje kapsamında üniversitemizin Bilimsel Araştırmaları Destekleme Fonu (BAP) tarafından desteklenmiştir. Proje, merkez müdürü Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger başkanlığında, Khas öğretim üyelerinden Doç. Dr. Meltem Ucal, Yrd. Doç. Dr. Gökhan Kirkil ve Yrd. Doç. Dr. Emre Çelebi ile İzmir Ekonomi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Çiğdem Kentmen'den oluşan bir ekip tarafından yürütülmüştür.
12-27 Kasım 2017 tarihleri arasında, Infakto Araştırma ve Danışmanlık şirketi tarafından 16 ilde 1204 kişiyle yapılan saha çalışmasının ardından veriler üzerinde istatistiksel çalışmalar yürütülmüş ve sonuçlar geniş bir medya mensupları topluluğuna 9 Şubat 2017 tarihinde düzenlenen bir basın toplantısı ile tanıtılmıştır. Ayrıca, çeşitli gazetelerin köşe yazarları ile televizyon kanallarına röportajlar verilmiştir. İnternetteki içeriklerin sosyal medyada "en çok izlenenler" arasına girmiş olması, alanında yapılan çalışmalar arasında en kapsamlı anket olma amacına ulaştığını göstermektedir.
Anket Yöntemi ve Katılanların Profili
"Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri" konulu anketin saha çalışması, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Malatya, Manisa, Samsun, Tekirdağ ve Trabzon illerinde Türkiye nüfusunu en iyi şekilde temsil edecek şekilde belirlenen 18 yaş üstü 1204 kişiyle yüz yüze görüşmeler yöntemiyle gerçekleştirilmiştir.
Ankete katılanların yüzde 49'u kadın, yüzde 50'si ise erkeklerden oluşmaktadır. Katılımcıların yaş aralıkları incelendiğinde, yüzde 25'i 35-44, yüzde 23'ü 25-34, yüzde 22'si 45-54, yüzde 17'si 18- 24, yüzde 12'si de 55 ve üstü yaş grubundadır. Kişilerin yüzde 37'si ilkokul mezunu veya daha düşük eğitim seviyesinde, yüzde 34'ü lise mezunu, yüzde 15'i ortaokul mezunu, yüzde 14'ü de üniversite mezunudur. Ankete cevap verenlerin ailelerinin ortalama aylık hane gelirleri de 900-1800 TL (yüzde 36), 1801-2700 TL (yüzde 24), 2701-3600 TL (yüzde 14) ve 3601 TL ve üstü aralığında değişmektedir. Özet olarak, katılımcıların çoğu, ilkokul veya daha altı eğitim düzeyine sahip, ayda ortalama 901-1800 TL aralığında bir hane gelirine sahip bireylerden oluşmaktadır.
Anket katılımcılarının medeni halleri incelendiğinde, yüzde 66'sının evli, yüzde 27'sinin bekâr, yüzde 3'ünün boşanmış, yüzde 2'sinin eşinin vefat etmiş ve yüzde 1 'inin ailesiyle birlikte yaşıyor olduğu görülmektedir. Soruları yanıtlayanlardan yüzde 30'u çocuksuz iken; yüzde 24'ü 2 çocuklu, yüzde 16'sı 3 çocuklu, yüzde 15'i tek çocuklu, yüzde 14'ü ise 4 veya daha fazla çocukludur. Katılımcılar yüzde 28 oranıyla en fazla 4 kişilik ailelerde yaşamaktadırlar. Bunu, yüzde 24 ile 3 kişilik, yüzde 14 üe 5 kişilik, yüzde 14 ile 2 kişilik, yüzde 13 ile 6 veya daha fazla kişilik, yüzde 4 ile de tek kişilik aileler izlemektedir. Bunların yüzde 63'ü ev sahibi, yüzde 33'ü ise kiracıdır.
Katılımcıların yüzde 44'ü tam zamanlı bir işte çalışırken, yüzde 2 7'sinin ev kadım, yüzde 9'unun emekli, yüzde 8'inin öğrenci, yüzde 4'ünün de işsiz olduğu saptanmıştır. Katılımcıların şu anki veya son iş durumlarına bakıldığında ise; yüzde 32'sinin hayatı boyunca iş sahibi olmadığı, yüzde 27'sinin vasıflı işçi, yüzde 10'unun küçük işletme sahibi veya yöneticisi, yüzde 6'sının vasıfsız işçi, yüzde 3'ünün 10 kişiden fazla kapasiteli işletmelerin sahibi veya yöneticisi, yüzde 2'sinin ise çiftçi olduğu gözlenmiştir.
Anketin Kapsamı
Anket konuları sırasıyla hane halkı enerji tüketim envanteri, tüketici görüşleri ve tercihleri, Türkiye enerji politikaları ve küresel eneıji politikaları olarak 4 ana bölüme ayrılmıştır. Katılımcılara birinci bölümde 14, ikinci bölümde 5, üçüncü bölümde 16, dördüncü bölümde ise 6 soru sorulmuştur.
Hane Halkı Enerji Tüketim Envanteri
Birinci bölümde sorulan sorulara verilen cevaplara göre; enerji tüketiminde ısınma yüzde 65 ile ilk sırada yer alırken, aydınlatma yüzde 22 ile ikinci sırada, ulaşım yüzde 5 ile üçüncü sırada yer almaktadır. Isınma ihtiyacı yüzde 54 oranında doğalgaz, yüzde 25 oranında kömür, yüzde 12 oranında ise odun ile karşılanmaktadır. Evlerde kullanılan sıcak su harcamalarında ise yüzde 52 ile doğalgaz ilk sırada yer almaktadır. Bunu yüzde 26 ile elektrik ve yüzde 11 ile güneş enerjisi takip etmektedir. Mutfaktaki ocakta en fazla tüketilen üç enerji kaynağı doğalgaz (yüzde 49), tüp gaz (yüzde 43) ve elektrik (yüzde 7) olurken, fırınlarda elektrik (yüzde 82), tüp gaz (yüzde 7) ve doğalgazdır (yüzde 7). Katılımcıların yüzde 3'ünün evinde fırın bulunmamaktadır.
Araştırma kapsamında evlerde en fazla tüketilen enerji türlerine ayrılan bütçeler de sorgulanmıştır. Ankete katılanların yüzde 50'si parasal olarak en çok elektrik ve yüzde 39'u da en çok doğalgaz harcadığını belirtmiştir. En çok tüketilen enerji türlerine aylık ortalama olarak 100-150 TL arası (yüzde 30), 200 TL veya daha fazla (yüzde 29), 50-100 TL (yüzde 42), 100-150 TL (yüzde 36) ve 150-200 TL (yüzde 11) ödenmektedir. Başka bir deyişle katılımcıların yüzde 50'si 50-150 TL arasında bir enerji faturası ödemektedirler.
Anket sorusunu yanıtlayan katılımcıların yüzde 41'inin araç sahibi olduğu, yüzde 59'unun ise aracının olmadığı görülmüştür. Araçlarda en çok tercih edilen yakıtların başında yüzde 41 oranıyla dizel gelmektedir. Bunu aşağı yukarı eşit oranlar ile oto gaz (yüzde 30) ve benzin (yüzde 29) izlemektedir. Araç sahibi katılımcıların otomobillerinin aylık ortalama yakıt faturası 100-200 TL (yüzde 25), 200-300 TL (yüzde 21), 400 TL veya daha fazla (yüzde 15), 300-400 TL (yüzde 14) ve 100 TL veya daha altı (yüzde 10) arasında değişmektedir.
Araştırma kapsamında ortaya çıkan önemli verilerden biri de ısı yalıtımıyla ilgilidir. Ankete katılanların yüzde 65'i evlerinde ısı yalıtımı olmadığım belirtmiştir. Sorulan cevaplayanlardan yüzde 34'lük bir kesimin evlerinde ise ısı yalıtımı bulunmaktadır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafindan 2010 yılında gerçekleştirilen ankette ısı yalıtanı bulunan evlerin oranı yüzde 17,3 olarak gözlemlenmiştir. Bu sonuca göre 7 yılda evlerde bulunan ısı yalıtımı oranımn yaklaşık iki katına çıktığını söylemek mümkündür. Ayrıca, evlerinde ısı yalıtanı bulunanların gelir ve eğitim düzeyleri diğerlerine oranla bariz bir şekilde daha yüksektir. Benzer şekilde, enerji verimliliği uygulamalarına verilen önem de yüzde 33 oranında "az", yüzde 34 oranında "orta", yüzde 31 oranında "çok" düzeyinde olup, gelir ve eğitim düzeyine bağlı olarak değişmektedir.
Tüketici Görüşleri ve Tercihleri
Katılımcıların elektrik fiyatlarını nasıl bulduğu sorgulandığında, yüzde 85 "yüksek ve çok yüksek" cevaplarım verirken, "normal" bulduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 13 düzeyinde kalmıştır. Aynı şekilde doğalgaz fiyaüan hakkında yöneltilen soruya verilen cevaplar ise yüzde 65 oranında "yüksek ve çok yüksek", yüzde 14 oranında "normal" olmuştur. Ankete katılanlar genel olarak enerji fiyatlarını yüksek bulmaktadır ve katılanların yüzde 98'i tüketilen enerjinin ucuz olmasımn önemli olduğunu belirtmiştir.
Enerji tüketiminde kullanıcıların en çok önem verdikleri konu sorulduğunda ise sırasıyla; yüzde 42 ile ucuz olması, yüzde 17 ile kaliteli olması, yüzde 14 ile temiz ve çevreye zararsız olması, yüzde 12 ile yerli kaynaklardan elde edilmiş olması ve yüzde 10 ile de kesintisiz temin edilebilmesi şeklinde yanıtlar alınmıştır. Santral tercihleriyle ilgili sorularda, katılımcılar yaşadıkları il içerisinde en çok (yüzde 86) güneş ve rüzgâr eneıji santrallerinin kurulmasına olumlu bakarken, en az (yüzde 27) olumlu baktıkları santraller nükleer enerji ve kömür santralleri olmuştur. Katılımcıların yüzde 65'i nükleer santrallerin çevre ve toplum sağlığı için tehdit ve riskler içerdiğine inanmaktadır ve bu şekilde cevap verenlerin büyük çoğunluğu bilinçli bir şekilde yaşadıkları illerde nükleer santral yapılmasına karşı çıkmaktadırlar. "Yaşadığınız ilde nükleer santral kurulmasına ne derece destek verirsiniz?" sorusuna "Desteklemem" yanıtını veren illerin başında Adana, İzmir ve Ankara gelirken; Tekirdağ, Bursa ve Konya gibi illerdeki olumsuz yanıtlar en düşük düzeyde olmuştur. Nükleer santrallerin kurulması seçmenler açısından incelendiğinde destekleyenlerin sırasıyla en çok yüzde 38 ile AKP, yüzde 28 ile MHP, yüzde 13 ile CHP ve en az yüzde 6 ile HDP seçmenleri oldukları görülmüştür.
Enerji Politikaları
Anketin siyasete yönelik en önemli sonucu; seçimlerde oy verdikleri partilerin enerji politikaları hakkında genellikle "hiç bilgisi olmadığını" belirten anket katılımcılarının, seçimlerde oy verirken partilerinin enerji politikalarını da dikkate almadıklarım ifade etmeleridir. Ankete katılanların hükümetin enerji politikalarında en başarılı buldukları alanlar "petrol ve doğalgaz boru hatları", "doğalgaz temini" ile "elektrik üretimi-iletimi-dağıtımı" olurken; "enerji fiyatları" açık ara en başarısız bulunanların başında yer almaktadır. Öte yandan; hükümetin politikalarından doğalgaz ile ilgili olanlar en başarılı olarak görülürken, bu alanda hükümetin önemli projelerinin başında gelen Türk Akımı hakkında hiç bilgisi olmayanların oranımn yüzde 86'yı bulması ilginç bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır.
Katılımcılar Türkiye'nin en önemli üç sorunu olarak yüzde 46 ila 48 arasında değişen oranlarla eğitim, iç güvenlik ve işsizliği göstermektedirler. "Türkiye enerji sisteminin en önemli sorunu nedir?" sorusuna ise, ankete katılanların yüzde 30 üzerinde oranlarla "ithal enerjiye bağımlılık" ve "enerjinin pahalı olması" yanıtını vermiştir.
Katılımcılara Türkiye'nin enerjiyi en fazla hangi ülkeden almaşım tercih ettikleri sorulduğunda yüzde 42 ile Azerbaycan birinci ve yüzde 20 ile Rusya ikinci sırada yer almaktadır. 1 Kasım Genel Seçimleri'nde MHP ve AKP'ye oy vermiş kişiler daha çok Azerbaycan'ı, CHP ve HDP'ye oy vermiş olanlar ise daha çok Rusya'yı tercih etmiştir.
Enerjiden kaynaklanan en önemli çevre sorunu ise yüzde 41'lik oranla hava kirliliği olarak bildirilmiştir. İnsan sağlığı yüzde 20 ile ikinci olurken, iklim değişikliği yüzde 17 ile enerjiden kaynaklanan en önemli üçüncü çevre sorunu olarak gözlemlenmiştir. Öte yandan "Küresel iklim değişikliğine inanıyor musunuz?" sorusuna ise yüzde 78 oranında "Evet" cevabı verilmiştir. Küresel ısınmanın nedenleri olarak en fazla şehirleşme görülmekte, enerji ve sanayi bunu izlemektedir. Nedenler arasında en az tarım ve hayvancılığın gösterilmesi ise bu konudaki bilinçsizliğin açık bir göstergesidir. Öte yandan, ankete katılanların yüzde 40'ı güneşi geleceğin enerji kaynağı olarak nitelendirirken "Maliyetleri aynı ve kolaylıkla erişilebilir olsalardı hangisini evdeki enerji ihtiyacınızı karşılamak için kullanmayı tercih ederdiniz?" sorusuna yüzde 63 oranında verilen cevap doğalgaz olmuştur. Bu durum, ankete katılanların, eneıji sorunlarına küreselden çok yerel bir açıyla baktığı ve kendisinin ve pragmatik bir yaklaşımla kendisinin ve ailesinin günlük yaşamına daha fazla önem verdiği şeklinde yorumlanabilmektedir.