Sporun hızla ticarileştiği ve ulusal sınırların ekonomik sınırlarla rol değiştirdiği günümüzde, kulüpler ve futbolcular da artık birer meta olarak görülmekte. Her ne kadar ‘sporun doğası’, fairplay, centilmenlik, rakibe ve hakeme saygı, kurallar çerçevesinde kazanma ruhu gibi ideallerle çerçevelendirilmiş olsa da, artık sporun ekonomisi de kendisine bu portrede yer bulmuş durumda.
Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), 2000’lerin başında sporun doğasım korumak ve rekabet dengesinin devamlılığını sağlamak adına bir takım kıstaslar getirmeye karar verdi. ‘UEFA Kriterleri’ olarak futbol literatürüne giren bu uygulama, Avrupa futbolunun hızlı ve kontrolsüz ticarileşmesine gem vurmak için 2004 yılından itibaren kısım kısım futbola enjekte edilmeye başlandı. UEFA’ya bağlı federasyonlar ve dolayısıyla bu federasyonlara bağlı futbol kulüpleri üzerine her sene daha kapsamlı olarak uygulanan bu kriterler, 2014/2015 futbol sezonuyla beraber tam kapasite olarak uygulanmaya başlanacak.
Uygulanmakta olan kriterler temelde beş farklı ana başlıktan oluşuyor:
• Sportif Kriterler
• Altyapı (Tesis) Kriterleri
• Personel ve İdari Kriterler
• Hukuki Kriterler
• Finansal Kriterler
UEFA’nın bu beş kriterini yerine getiremeyen hiçbir kulüp gözünün yaşına bakılmadan UEFA yarışmalarının dışında kalacak. Bu kriterler her ne kadar spor kulüplerinin düzgün yönetilebilmesi adına önemli kısıtlamalar getirse de, kulüplerin uygulamaya geçirmekte en zorlandıkları ‘Finansal Kriterler’ UEFA’nın da en önem verdiği konuların başında geliyor. Bu kritere ‘Finansal Fair Play’ adının verilmesi ve diğerlerinden bir bakıma ayrı tutulması verilen önemi de gözler önüne sermekte.
KRİTERİ:
UEFA’nın ilk kriteri olan sportif kriterlerin esasım gençlik geliştirme programlan oluşturmakta. UEFA lisansı almak isteyen her kulübün, genel esaslarıyla altyapı futboluna yatırım yapması, oyuncularının
hem futbolcu hem de sosyal bir birey olarak eğitimlerinin kaliteli eğitmenler ve kaliteli ekipman kullanılarak sağlanması ve genç futbolcularının sağlıklı birer insan olabilmeleri için gerekli önlemleri alması gerekmekte.
Sportif kriterler dahilinde teknik olarak UEFA’nın talepleri ise; 15-21 yaş kategorisi arasında en az iki takım, 10-14 yaş arasında en az bir takım ve 10 yaş altı kategorisinde en az bir takıma sahip olunması. Bu takımların uygun sertifikaya sahip antrenörler ve diğer çalışanlar tarafından yönetiliyor olması gerekir.
UEFA yarışmalarına katılacak düzeye gelmiş takımların çoğu zaten bu kriterleri yerine getirmekte zorlanmazlar. Belli bir alt yapı yatınım olmadan elit düzeyde takım olmak günümüz futbolunda pek mümkün görünmemektedir.
KRİTER 2:
ikinci kriter olan tesis kriterlerinde ise UEFA’nın ana talebi lisans talebinde bulunan takımların UEFA’nın Emniyet ve Güvenlik Talimatı ve UEFA Stadyum Yönetmeliği’ne uygun şekilde yapılanmış, taraftarlar, medya mensupları ve UEFA yetkililerini güvenli bir şekilde ağırlayabilecekleri bir stadyuma sahip olmalarıdır. Standartlara uygun bir stadyumun yanı sıra futbolcularının düzgün ve verimli bir şekilde antrenman yapabilecekleri ve kendilerini geliştirebilecekleri antrenman tesisleri de UEFA tarafından bu kriter çerçevesinde denetlenmektedir. Kulübün bu tesislere ya sahip olması ya da kullanım hakkına sahip olduğunu belli eden dokümanı ibra etmesi gerekir.
KRİTER 3:
Üçüncü kriter olan Personel ve İdari kriterlerin esasında, günümüz futbol kulüplerinin artık yalnızca birer ‘spor kulübü’ olmadığı, dolayısıyla birer işletme mantığı ile sektör profesyonelleri ve uzmanlar tarafından yönetilmeleri gerektiği gerçeği yatmakta. Ancak bu yönetim anlayışı ile paydaşların (taraftarlar, hissedarlar, vb.) ihtiyaçlarının karşılanması ve futbol ailesinin bu şekilde sağlıklı bir şekilde büyüyebileceği öne sürülmektedir.
UEFA’nın somut talebi ise lisans adayı kulübün profesyonel bir kadro (Maaşlı Genel Sekreter, Finans Müdürü, Medya Sorumlusu, Güvenlik Müdürü vb. maaşlı çalışanlar) tarafından yönetiliyor olmasıdır. Tabii ki her kulübün kendi hacmine göre bu yapıyı oluşturma hakkı olacaktır, ancak her ne çapta olursa olsun, gönüllü kulüp yöneticilerinden ziyade eğitimli profesyonellerin idari işlerden sorumlu olması gerekmektedir. idari yapının yanı sıra teknik tarafta görev alacak antrenörlerin ve yardımcılarının kulübün yarışacağı organizasyonlarda geçerli olan lisansın sahibi olmaları da kulübün lisans alabilmesi için önemli faktörlerden biri konumunda.
KRİTER 4:
Dördüncü kriter olan hukuki kriter ise kulübün, katılacağı UEFA yarışmalarının yasa, yönetmelik, yönergelerini ve UEFA’nın bu yarışma üzerindeki hakimiyetini ve yasal yetkisini kabul etmesi ile tamamlanmakta. Kulübün bu yetkiyi kabul ettiğine dair yaz ıh bir deklarasyon vermesi şartı bu kriterin en önemli özelliği konumunda.
KRİTER 5:
Son olarak lisans almak için kulüpleri en fazla zorlayan kriter ise finansal kriterler olarak görünmekte. Kulüplerin yalnızca içinde bulundukları sezonun incelenmesi değil, geçmişinin de incelenmesi ve geleceğinin teminat altına alınması için zorunlu uygulamalar getiren bu kriter, UEFA’da ayrı bir başlığa sahip: UEFA Finansal Fair Play.
Finansal Fair Play kapsamında kulüplerin genel olarak uyması gereken başlıkları şu şekilde sıralayabiliriz;
• Yıllık ve dönemsel gelir-gider tablolarının iç ve dış (bağımsız) denetimlerinin yapılması;
• Transfer aktiviteleri sonucu diğer kulüplere vadesi geçmiş borcun bulunmaması;
• Kulübün çalışanlarına (profesyonel çalışanlar ve futbolcular) vadesi geçmiş borçlarının bulunmaması ve kulübün vergi borcunun bulunmaması;
• Geleceğe yönelik yatırımların bütçelerinin oluşturulması ve geri ödenemeyecek borç yükü altına girilmemesi;
• Kulüplerin bu süreçte yaşanabilecek değişiklikleri UEFA’ya anında bildirmesi.
Kulüplerin bu beş temel kriter çerçevesinde UEFA lisansı alabilmeleri için 2012 yılında UEFA bünyesinde oluşturulan ‘UEFA Kulüp Finansmanı Kontrol Kurulu’nun onayından geçmeleri gerekiyor. 2012 öncesinde uzman paneli olarak görev yapan bu kurul, artık UEFA’nın daimi kurulu olmuş durumda ve hangi kulüplerin UEFA yarışmalarına katılabileceği veya katılamayacağı konusundaki son karan verme yetkisine sahip.
Kulüp Finans Kontrol Kurulu’nun bir özelliği de verdikleri kararlara karşı kulüplerin direkt olarak Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) başvuruda bulunabiliyor olması. 2015 Haziran ayında birinci dönemi sona erecek kurul iki alt kuruldan oluşmakta: Yargı Kurulu ve Soruşturma Kurulu. Beş üyeden oluşan Yargı Kurulu, sekiz üyeden oluşan Soruşturma Kurulu’nun verdiği rapora göre kulüplere lisans verilmesi veya verilmemesi kararına hükmetme yetkisine sahip. Dolayısıyla kulüplerin beş ana kriterin gereğini yerine getirdikten sonra bu kurulun onayını almaları gerekiyor.
UEFA 2013-2014 Sezonu Kulüp Finansal Fair Play Raporu’na göre, UEFA bünyesindeki kulüpler 2012 yık toplamında 2011 yık toplamına göre 600 milyon Euro daha az zarar etmiş dürümdalar.* Bu da demek oluyor ki, 2003-2004 sezonunda ilk kez yürürlüğe girmiş olan UEFA kriterleri yavaş yavaş meyvelerini vermeye başlamakta. Her ne kadar UEFA’nın yarışmalarına katılan kulüplere verdiği maddi destek her geçen sene artsa da, kulüplerin transfer politikalarım UEFA Finansal Fair Play Yönetmeliği çerçevesinde belirlemeleri, deneme yanılma yöntemiyle transfer yapan kulüplerin lisans alma konusunda güçlük çektiklerinin artık herkes tarafından bilinen bir gerçek olduğu her geçen gün kulüplerin bütçe açıklarım biraz daha kapatacaklarının bir sinyali gibi görülebilir.
Son dönemde UEFA’nın ulusal federasyonlarının kulüp lisans kriterlerine çekidüzen vermeleri ve bu kriterlerin uygulanması konusunda yaptığı baskı, ulusal bazda yarışan ve UEFA yarışmalarına gitmeyecek olan kulüplerin dahi UEFA Kriterleri konusunda bilinçlenmelerini ve bu doğrultuda hareket etmelerini sağlıyor.
2014/2015 sezonu itibarıyla tam kapasite olarak uygulanacak UEFA Kriterleri’nin şakası yok. Geçtiğimiz yıllar içerisinde Beşiktaş, Bursaspor ve Gaziantepspor kulüpleri bu kriterleri yerine getiremedikleri için UEFA’dan farklı boyutlarda ceza aldılar ve bu cezalar her geçen sene daha ağır ve kapsamlı olarak uygulanmaya devam edecek. Kulüplerimizin (UEFA gitmeyecek olsalar dahi) kurumsal yönetim anlayışlarını ve dolayısıyla kulübün sportif başarısını sağlayabilmek adına UEFA Kriterleri’ni incelemeleri ve uygulamaya geçirmelerinde fayda var. Yoksa UEFA ceza yağdırmaya başladıktan sonra önlem almaya karar vermek fayda etmeyecektir.