Yeni Medya Üzerinden Küresel Bir Endüstri Olma Yolundaki Game of Thrones Dizisi

Yeni Medya Üzerinden Küresel Bir Endüstri Olma Yolundaki Game of Thrones Dizisi
Game of Thrones dizisi daha şimdiden bir kült haline geldi. Dizi, yeni medya üzerinde de küresel bir endüstri olma yolunda aynı zamanda.

2011 ’den beri her yılın Nisan-Haziran döneminde yayınlanan fantastik dizi Game Of Thrones, geleneksel medya-yeni medya entegrasyonu sayesinde tam bir fenomene dönüştü. Rakamlara bakıldığında, Nisan 201 l’de yayınlanan ilk bölümü 2.2 milyon ABD izleyicisini çeken dizinin geçen hafta yayınlanan 5. sezon finali, (aynı anda yayınlanan NBA final maçına rağmen) 8.1 milyon ile ABD’de sezonun en çok izlenen 2. programı oldu. Buna, takip eden birkaç günde yayınlanan aralarında Türkiye’nin de bulunduğu diğer 170 ülkenin izleyicisi de eklendiğinde (örneğin İngiltere’de 2 milyon TV izleyicisiyle yeni bir rekor tazelemiş) ortaya sadece geleneksel medyada dünya çapında on milyonlardan oluşan bir TV izleyici kitlesi ortaya çıkmakta. Ancak dizinin asıl başarısı, yeni medya ortamında. TorrentFreak.com’un verdiği rakamlara göre, 14 Nisan Pazar gecesinden itibaren önce ABD’de, takip eden birkaç gün içinde ise tüm dünyada yayınlanan final, ilk gösteriminden sonraki ilk 8 saatte 1.5 milyon indirme ile tüm zamanların rekorunu kırmış ve ilk haftanın sonunda 10 milyon civan korsan indirimle inanılmaz bir rakama ulaşmış. Bunun 5-6 katı olduğu tahmin edilen korsan web siteleri üzerinden yapılan izlenmeleri de eklediğinizde karşınıza, 100 milyona doğru ilerleyen görkemli bir kitle çıkıyor.

Kuşkusuz bu başarının temelinde, dizinin prodüksiyonu, senaryosu, kurgusu, oyunculuktan gibi somut değerler var. Söz konusu değerlerin pasif geleneksel medya ekranının soğuk çeperlerini aşarak siber ağların zaman-mekan sınırsızlığında yüz milyonun kişisel gündemlerine girmesinde ise, onlarla birlikte küresel bir yaygınlaşma ve etkileşim yaratan başta sosyal medya olmak üzere tüm yeni medyanın büyük payı var. 14 Haziran haftasının özellikle ilk yansı hem Google aramalarında hem de Twitter gündeminde yerkürenin en çok aranan ve konuşulan konularının başında geliyordu Game of Thrones ve dizi adeta küresel ortak bir gündemin hatta kültürün merkezi haline geldi.

Zaten yeni medyanın bu gücünün farkında olan dizinin yapımcısı HBO, 5. sezondan itibaren dizinin yeni bölümlerini bütün dünyada aynı gün içinde yayınlama kararım çoktan almış. Bu kararın ne kadar isabetli olduğu, zaman farkı yüzünden ABD’deki ilk gösterimin ardından finale ilişkin ipuçlarının (spoiler) sosyal medyada yayılması ile anlaşıldı ve sanırım bu deneyimden sonra sosyal medyada “spoiler paylaşmama” kültürü geniş kitleler tarafından da benimsenmeye başlanacak. Tabii bu durum büyük olasılıkla, bir sonraki sezonun tüm dünyada aynı anda yayınlamasını sağlayacak ki bu da, yapımcının TV kanallarından daha fazla para talep etmesi anlamına gelecek.

Bunun da ötesinde yapımcı HBO yeni medyaya o kadar güveniyor ki, sezon başı ilk 4 bölümün çalınıp TV’lerden önce yayınlanmasına bile ses çıkartmadı. Kişisel olarak bunun altında, yapımcının yeni medyadan gelecek beklentisinin daha fazla olmasının yattığım düşünüyorum.

Önümüzdeki dönemde sosyal medyada iyi canlandırılacak karakterler, belki dizinin asıl gösterimin dışında sadece yeni medyada yayınlanacak karakterlere özgü öyküler ve bunlardan sağlanacak “merchandising”, ürün yerleştirme, sponsorluk ve reklam gelirleri gibi kaybettiğinden çok fazlasını kazandıracak senaryolar sayesinde yüz milyonları bulsan dizi fanlarının bağlılığını arttıran daha derin bir fenomene ve hatta kimi zaman içine girebildikleri bir efsaneye dönüştürüp bundan bir dizinin çapını çok aşan bir maddi gelir elde edilecek. Game of Thrones’un 4-5 senede geldiği bu “küresel külte dönüşme” sürecinin, yeni medyanın var olmadığı ve herhangi bir filminin tüm yerküreyle buluşmasının bile yıllar aldığı Star Wars serisi için 20-30 yıl sürdüğünü de unutmamak lazım. Bir sonraki kült adayları için bu süre, Game of Thrones’tan da daha kısa olacak gibi.

Sanırım ilginç bir yeni medya başarı öyküsünün ve ipuçlarını yeni fark etmekte olduğumuz bir “taht endüstrisinin” henüz başlarındayız.