Yeminli mali müşavir ve bağımsız baş denetçi unvanlarına sahip olan Dr. Ramazan Başak'ın Türkiye Bankalar Birliği (2000 yılında yayınlandı) ve İstanbul Yeminli Mail Müşavirler Odası tarafından (2004 yılında yayınlandı) ayrı ayrı tarihlerde basılan "50 Soruda Karapara ve Karaparanın Aklanmasının Önlenmesi" adlı bir de kitabı var.
Devlet (1979-1998)
Tapu ve kadastro fen memuru. Müsteşarlıkta bankalar yeminli murakip yardımcısı. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu'nda bankalar yeminli murakıbı. TC Başbakanlık Özelleştirme İdaresi'nde Finansman ve Fon Yönetimi Daire Başkanı. Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) başkan yardımcısı.
Özel (1998-2008)
Etibank'ta Bireysel Bankacılık ve Mali İştiraklerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı. Şeker Factoring Finansal Hizmetler A.Ş.'de Genel Müdür.
Patron (2008-Devam ediyor)
Eğitim ve danışmanlık üzerine hizmetlerin verildiği kendi şirketinin sahibi ve yönetici ortağı.
Eğitim
1979'da Ankara Tapu Kadastro Meslek Lisesi mezunu. 1988'de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. 2005'te Kadir Has Üniversitesi Finans ve Bankacılık Programı'ndan yüksek lisans, 2009'da aynı programdan doktora eğitimini tamamladı.
Bize önce kendinizi tanıtır mısınız?
Ben Ramazan Başak. 1961, Uşak doğumluyum. 1979 yılında Ankara'da Tapu Kadastro Meslek Lisesi'ni bitirdikten sonra yurdun çeşidi yerlerinde tapu ve kadastro fen memuru olarak çalıştım. Askerlik hizmetimi lise mezunu olarak tamamladım. O dönemler siyasi olayların had safhada olması nedeniyle arzu etmeme rağmen üniversiteye gidemedim. Daha doğrusu kadastro lisesini bitirdikten sonra doğrudan devlet memuru olarak atamamızın yapılması nedeniyle üniversite eğitimi almayı pek de düşünmedim.
Üniversite eğitimini ne zaman aldınız?
1984 yılında üniversite eğitimi almaya karar verdim ve 1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdim. Akabinde üniversitede idealim olan Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına bağlı Bankalar Yeminli Murakipliği sınavlarına girdim ve sınavı kazanarak 1988 yılında adı geçen müsteşarlıkta bankalar yeminli murakip yardımcısı olarak göreve başladım. Yani üniversite eğitimi için 1984 yılında bıraktığım kamu görevine tekrar dönüş yaptım. Bu görevim sırasında Türkiye'de bulunan hemen hemen tüm bankalarda ve banka dışı finansal kuruluşlarda kamu adına denetim ve incelemelerde bulundum. Yine bu sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu'nda çeşitli görevlerde bulundum.
Devlette başka yerlerde de çalıştınız mı?
6,5 yıl Bankalar Yeminli Murakibi olarak çalıştıktan sonra TC Başbakanlık Özelleştirme İdaresi'ne Finansman ve Fon Yönetimi Daire Başkanı olarak atandım. 3 yıl daire başkanlığı yaptıktan sonra Maliye Bakanlığı Mali Suçlan Araştırma Kurulu (MASAK)'na başkan yardımcısı olarak atandım. Bu görevim sırasında, suç gelirleri ve karaparanın aklanması ile ilgili mücadelede mümkün olduğu kadar etkin olmaya gayret gösterdim. Daha sonra da Türkiye Bankalar Birliği ve İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası tarafından ayrı ayrı tarihlerde basılan "50 Soruda Karapara ve Karaparanın Aklanmasının Önlenmesi" adlı bir kitap yazdım.
Özel sektöre nasıl geçtiniz?
Bu görevim sırasında yurtdışı göreve gideceğim bir sırada özel sektörden gelen bir teklifi değerlendirdim ve 1998 yılında devletteki bu görevimi bırakarak Etibank'ta Bireysel Bankacılık ve Mali İştiraklerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve başladım. Etibank'ta üç yıl görev yaptıktan sonra Şeker Factoring Finansal Hizmetler A.Ş.'ye genel müdür olarak atandım. Yaklaşık 7 yıl genel müdürlük ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıktan sonra 2008 yılında emekliye ayrıldım ve eğitim ve danışmanlık üzerine hizmetlerin verildiği kendi şirketimi kurdum.
Şirketinizin iştigal konusu nedir?
Başak Finansal Danışmanlık, Denetim ve Eğitim Ltd. Şti. adlı şirketimde bizzat tarafımdan başta bankacılık ve finans mevzuatı ile suç gelirleri mevzuatı olmak üzere 14 konuda eğitimin verilmesinin yanı sıra birçok finansal ve finansal olmayan şirkete de danışmanlık ve denetim hizmetleri veriliyor.
Kadir Has Üniversitesi'yle ne zaman, ne sebeple buluştunuz?
2003 yılında tanıştım. Daha öncede belirttiğim gibi şartlar gereği üniversiteye yaklaşık 6 yıl gecikmeli olarak girebildim. Dolayısıyla da üniversite eğitimi bittiğinde yine çok arzu etmeme rağmen, bu sefer de yaşım ilerlediği için yüksek lisans ve doktora eğitimi ile ilgili hayallerimi ertelemek durumunda kaldım. Yıllar sonra üniversite eğitimi almaya karar vermem gibi, yine yıllar sonra yüksek lisans ve doktora eğitimi almaya karar verdim ve bu konuda çeşitli araştırmalar yaptım.
Neden Kadir Has Üniversitesi?
Malum rahmetli Kadir Has özellikle eğitime yaptığı önemli katkılarla anılan ülkemizin en hayırsever mümtaz insanlarından biriydi. Bu konuda herkes gibi ben de kendisine çok derin bir hayranlık duyardım. Bu bağlamda adeta bir mezbelelik görüntüsüne sahip şimdiki kampüste yarattığı bu dev eser hep benim de ilgimi çekmekteydi. Eğitim alanında kaydettiği başarıları da bildiğim için yüksek lisans ve doktora eğitimimi bu güzide üniversitede tamamlamaya karar verdim. Böylece üniversite eğitimi gibi yüksek lisans ve doktora eğitimime de yıllar sonra başladım ve 2005 yılında Finans ve Bankacılık Programı'nda yüksek lisansımı, 2009 yılında aynı alanda doktora eğitimimi tamamladım.
Kadir Has Üniversitesi'nin verdiği diplomaların size kazandırdığı nelerdir?
Bir kere hangi yaşta olursanız olun, aldığınız bu eğitimlerin ve sonrasında sahip olduğunuz akademik kariyerlerin size çok ciddi katkılar sağladığı konusunda hiç şüphe yok. Tabii şunu da itiraf etmeliyim. Keşke bu eğitimleri zamanında alabilmiş olsaydım. Ama belirttiğim gibi şartlar her zaman uygun olmayabiliyor. Bu nedenle çalışma hayatımın ikinci yansında almış olsam da eğitim camiasında saygın bir yeri olan Kadir Has Üniversitesi'nden aldığım doktora derecesinin bana gerçekten çok önemli avantajlar sağladığını ve ciddi katkılar yaptığını söyleyebilirim.
Bu avantajlar ve ciddi katkılar nelerdir?
Şöyle, ben tabii emekli olduktan sonra uzun yıllara dayalı olan tecrübemi gençlerle ve ihtiyaç duyanlarla paylaşmak amacıyla kendi şirketimi kurdum. Bu bağlamda, diğer işlerimin yanı sıra ağırlıklı olarak Türkiye Bankalar Birliği'ne, bankalara, banka dışı finansal kurumlara ve kamu kurumlarına çeşitli eğitimler veriyorum. Dolayısıyla da bu saygın kurumdan aldığım eğitim ve doktora derecesinin, mesleğimi icra ederken bana daha başarılı sonuçlar almam konusunda katkı yaptığını net olarak görüyorum.
Başka bir kesişme oldu mu?
Şu ana kadar bazı üniversitelerde ders vermem konusu hep gündeme geldi. Ancak mevcut iş yoğunluğum nedeniyle çok arzu etmeme rağmen bu teklifleri değerlendiremedim. Ancak ders verme konusunda artık zamanın geldiğini düşünüyorum. Bu nedenledir ki bilgi birikimi ve tecrübelerimi kariyer eğitimlerimi aldığım Kadir Has Üniversitesi ile paylaşmak arzusundayım. Bu doğrultuda ders verme konusunu ilgili hocalarımız ve Rektörlük ile görüştüm. Umarım en kısa sürede bir yanıt alır, bu güzide üniversitenin eğitimine katkı yapabilme fırsatı bulurum.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Belki tez konumu burada aktarabilirim, benim doktora tezim "Ekonomik Gelişmeler ve Türk Bankacılık Sektöründe 1980 Yılı Sonrası Yaşanan Krizlerin Analizi" idi. Bu konuyu seçmemdeki amaç, krizlerin hep tek taraflı olarak analiz edilmesi ve dolayısıyla da yanlış önlemlerin alınmasıydı. Türkiye'de 1994, 2000 ve 2001 yıllarında üç önemli kriz yaşandı ve 25'e yakın banka kapatıldı. Ekonomik ve sosyal hayatımızda çok ciddi olumsuz sonuçlar yaratan bu krizler sadece banka sahiplerine ve yöneticilere fatura edildi. Tek suçlu olarak onlar görüldü. Oysa yazılan raporlara rağmen gerekleri yapmayan ve yapamayan ilgili otoritelerin ve siyasilerin de en az onlar kadar sorumluluğu vardı. Belirttiğim gibi teşhisi hatalı ve eksik yapınca, doğaldır ki hastalığın tedavisini de eksik ve hatalı yaptık. Devlette ve özel sektörde bu konularda uzun yıllar görev yapmış, bir başka deyişle masanın dört tarafında da oturmuş birisi olarak doktora tezimde bu hatalara dikkat çekmek istedim. Konuşmamı bitirmeden önce, böylesine güzide bir eğitim kurumunda almış olduğum eğitim ve doktora derecesi konusunda üzerimde katkıları olan başta Prof. Dr. Sudi Apak, Prof. Dr. Orhan Şener, Prof. Dr. Niyazi Berk, Prof. Dr. Hüseyin Bilgin, Doç. Dr. Sedat Aybar ve Tevfik Altınok'a çok teşekkür ediyor ve eğitim sistemimize çok önemli katkılan olan bu güzide üniversiteyi yaratan ve yaşatan başta merhum Kadir Has ve merhum Prof. Dr. İlhan Uludağ hocamız olmak üzere herkese minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Rahmetli Kadir Has özellikle eğitime yaptığı önemli katkılarla anılan ülkemizin en hayırsever mümtaz insanlarından biriydi. Bu konuda herkes gibi ben de kendisine çok derin bir hayranlık duyardım. Bu bağlamda adeta bir mezbelelik görüntüsüne sahip şimdiki kampüste yarattığı bu dev eser hep benim de ilgimi çekmekteydi. Eğitim alanında kaydettiği başarıları da bildiğim için yüksek lisans ve doktora eğitimimi bu güzide üniversitede tamamlamaya karar verdim.